Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/4977 E. 2011/8798 K. 06.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4977
KARAR NO : 2011/8798
KARAR TARİHİ : 06.10.2011

Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi) vekili, İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/3770 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Bodrum 2. İcra Müdürlüğü’nün 2007/632 Talimat sayılı dosyasında yapılan 28.08.2007 günlü hacze konu menkullerin davacı şirkete ait faturalı mallar olduğunu, davacıya ait otel binasında kira sözleşmesi uyarınca faaliyet gösteren borçlunun, sözleşmenin feshinden sonra aralarındaki protokol gereğince bir süre daha faaliyet gösterip haciz mahallinden ayrıldığını, mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, haczin borçlunun ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapıldığını, kira sözleşmesindeki aylık bedelin rayiçlerin altında kaldığını, demirbaş listesinin hukuken bu sözleşmenin eki niteliğini taşımadığını, fesih sözleşmesinin de adi olarak sonradan düzenlendiğini, üçüncü kişi ile borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yaptıklarını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: “haciz mahallinin borçlunun kayıtlı faaliyet adresi olduğu, davacının burada faaliyet göstermediği gibi delil olarak dayandığı alkollü içecek satış belgesinin dahi borçlu adına düzenlenmiş olduğu, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu, ispat yükü altında bulunan üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı, öte yandan borçlu ve takip tarihinden
sonra yapılan işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler olduğu,tazminata ilişkin yasal şartların oluşmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Davacı taraf haczin yapıldığı oteli içindeki demirbaşlarla birlikte borçluya kiraya verdiğini, mahcuzların mülkiyetinin ise kendisine ait olduğunu iddia etmektedir. İstihkak iddiasının dayandırıldığı 29.03.2004 tarihli kira sözleşmesi borç ve takip tarihlerinden çok önce düzenlenmiştir ve noter tarafından da onaylanmıştır. Aradaki kira ilişkisi gerçek olmakla birlikte davacının dayandığı ve noter tarafından onaylanmadığı anlaşılan adi nitelikteki demirbaş listesinin, kira sözleşmesinin eki olarak itibar edilebilecek mahiyette olmadığı kabul edilmiştir. Ne var ki sunulan faturalar ve sözleşmeler takip ve borç tarihlerinden çok önce düzenlenmiştir ve bunların gerçekliği ile mahcuzlara uygunluğu yönünde Mahkemece yeterli inceleme yaptırılmamıştır.
Yapılacak iş ticari kayıtlar üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile faturaların ve sözleşmelerin gerçekliğini ve yine uzman bilirkişi refakatinde mahallinde yapılacak keşif incelemesi ile bunların mahcuzlara uygunluğunu saptamak, sonucuna göre de işin esası hakkında bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece belirtilen yönler dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 06.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.