Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/4647 E. 2011/7515 K. 14.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4647
KARAR NO : 2011/7515
KARAR TARİHİ : 14.07.2011

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi) vekili, Akhisar 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/5248 Takip sayılı dosyasında kaydına 05.03.2010’da haciz konulan 45 HA 7541 plaka sayılı aracın noterde yapılan sözleşme ile 09.11.2009’da üçüncü kişi tarafından satın alındığını, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili ve davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadıkları gibi cevap da vermemişlerdir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin davacıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle davalı alacaklı tarafa duruşma günü bildirilirken çıkartılan davetiye üzerinde HUMK’nun 508, 509, 510. maddelerine uygun uyarının yazılmış olmasına ve davanın açılması ile istihkak iddiasından haberdar olan alacaklı tarafın haczin kaldırılması yönünde bir girişiminin olmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
İstihkak davalarında dava değeri hacizli malın kıymeti ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirlenir.
Somut olayda dava değeri, alacak miktarı olan 6.972,28.-TL’sıdır. Nispi karar ve ilam harcının hesabında alacak miktarı yerine mahcuzun değerinin dikkate alınması doğru görülmemiştir.
Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki “alınması gerekli olan 1.080,00 TL nispi harçtan peşin alınan 269,95 TL harcın mahsubu ile ile bakiye 810,05 TL harcın davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalılar … ve …’den alınarak Hazine’ye irat kaydına” ibaresinin çıkartılarak yerine “6.972.28 TL üzerinden alınması gereken 414,15 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 269,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,20 TL harcın davalılardan dayanışmalı olarak alınarak Hazine’ye gelir kaydına” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 395,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 14.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.