YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4281
KARAR NO : 2011/5169
KARAR TARİHİ : 24.05.2011
ve … aralarındaki dava hakkında Adana 3.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 8.4.2009 gün ve 2008/31-2009/433 sayılı hükmün Dairenin 30.9.2010 gün ve 2010/6671-7539 sayılı kararı ile red-onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı 3.kişi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Mahkemenin davanın konusu kalmadığından reddine ilk ilişkin kararı, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 20.03.2007 tarih,2006/8067 Esas ve 2007/4800 karar sayılı ilamı ile, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden bahisle düzeltilerek onanmış, onama kararına karşı davacının karar düzeltim talebi üzerine düzeltilerek onama kararı kaldırılmış ve konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderinin davada haksız olan tarafa yükletilmesi gerektiğinden mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş anılan karar, dairemizin 30.09.2010 tarih ve 2010/6671 Esas ve 2010/7539 karar sayılı ilamı ile onanmış bu kez davacı 3.kişi vekili onama kararının hatalı olduğundan bahisle karar düzeltim talebinde bulunmuştur.
Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda:
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltim isteminin reddi gerekmiştir.
2.Mahkemenin ilk kararında davalı alacaklı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmiş ve bu hüküm davalı alacaklı tarafından temyiz edilmediğinden davacı yararına kesinleşmiştir. Her ne kadar davacının karar düzeltim talebi ile karar bozulmuş ise de, davacı lehine daha önceden doğan kazanılmış hak ilkesinin bu hükümle bertaraf edilmesi düşünülemez.
Bu durumda mahkemece, bozmadan sonra davalı alacaklı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan davanın esası hakkında karar verilmediğinden Harçlar Yasası’na ekli (1)sayılı Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin III.bend 2.madde a.fıkrası gereği maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken nisbi yatırılan peşin harç üzerinden fazla harca hükmedilmesi de isabetsizdir.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişinin yerinde görülmeyen diğer karar düzeltim talebinin reddine, 2.nolu bette açıklanan nedenlerle karar düzeltim talebinin kabulü ile dairemizin 30.09.2010 tarihli onama kararının kaldırılarak mahkemenin 08.04.2009 tarihli kararının hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan “5.894,60 TL nisbi vekalet ücreti “ibaresinin çıkarılmasına yerine “285.00 TL maktu vekalet ücreti “ibaresinin yazılmasına 3.bentteki “Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına “ibaresinin silinerek yerine “Peşin alınan 1.024,00 TL harçtan 15.60 TL. maktu harcın indirilerek 1008,40 TL. kalan harcın istek halinde davacıya iadesine “ibaresinin eklenmesine hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA karar düzeltme peşin harcının istek halinde davacı 3.kişiye geri verilmesine 24.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.