Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/3817 E. 2012/4683 K. 16.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3817
KARAR NO : 2012/4683
KARAR TARİHİ : 16.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi. Gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait araç sürücüsünün 5/8 oranında kusuruyla karıştığı trafik kazasında malul kalan şahsa, aracın kaza tarihinde geçerli bir trafik sigorta poliçesi bulunmadığından … tarafından 11.000.00 TL tazminat ödendiğini, bu meblağın faiziyle birlikte rücuen tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dava konusu kazanın 02.09.2001 tarihinde meydana geldiği, ceza mahkemesince verilen 27.11.2006 tarihli mahkumiyet kararıyla kesilen uzamış ceza zamanaşımı süresinin 27.05.2009 tarihinde dolduğu, icra takibin ise 01.12.2009 tarihinde ve zamanaşımı süresi geçtikten sonra başlatıldığı anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, … tarafından üçüncü kişiye ödenen maluliyet tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.’nun 109/4. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
Somut olayda, davacı tarafından zarar görene 18.09.2009 tarihinde ödeme yapılmış, davaya konu icra takibi 01.12.2009 tarihinde ve iki yıllık zamanaşımı süre dolmadan başlatıldı
ğından, mahkemece, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de;
Kaza tarihinde geçerli bir trafik sigorta poliçesi bulunmadığından KTK’nın 108/b ve yönetmeliğin 8/b maddesi gereğince zarar görene ödenen tazminatın işletenden rücuen tahsilinin istendiği davada, kaza tespit tutanağında davalı aracının Kapital Sigorta A.Ş.’nin 13.03.2001 – 13.03.2002 vadeli olarak trafik sigortalı olduğu, kazanın 02.09.2001 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihinde Kapital Sigorta A.Ş.’nin iflâs ettiği anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan KTK 108/c, Karayolları Trafik Garanti Yönetmeliği’nin 8/c ve 17.maddesi gereğince trafik sigortasını yapan sigortacının iflası durumunda, sigortacının ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar güvence hesabının sorumluluğu içinde olup sigortacının iflas etmesi halinde … tarafından 3.kişiye yapılan ödeme nedeniyle işletene rücu imkanı bulunmamaktadır.
Mahkemece davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru değil ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 16.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.