Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/2355 E. 2011/8572 K. 03.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2355
KARAR NO : 2011/8572
KARAR TARİHİ : 03.10.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin kendisine ait araç ile seyir halinde iken davalı nezdinde trafik sigortalı olan aracın kavşakta aniden yola çıkması ve kendisine çarpması sonucu müvekkiline ait aracın hasarlandığını, aracında meydana gelen hasar bedeli 1.750 TL ile, çekme-kurtarma bedeli,araç mahrumiyet zararı ve otopark ücreti olarak 250 TL olmak üzere toplam 2.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayda kusurun davacıda olduğunu, müvekkilinin davadan önce davacıya 1.750 TL hasar tazminatı ödediğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 2.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava dilekçesinde davacı, 1.750 TL hasar bedeli ve 250 TL çekme-kurtarma bedeli, araç mahrumiyet bedeli ve otopark
ücreti olmak üzere 2.000 TL talep etmiş olup, benimsenen bilirkişi raporunda davalıya sigortalı araç 6/8 oranında kusurlu bulunduğundan, taleple bağlı kalınarak kusura isabet eden 1.500 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre ise; davalı vekili, cevap dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde, dava açılmadan önce davacıya 1.750 TL hasar tazminatı ödendiğini bildirmesine rağmen davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmadan hüküm kurulması da isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 3.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.