Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/2085 E. 2012/1770 K. 16.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2085
KARAR NO : 2012/1770
KARAR TARİHİ : 16.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili müvekkili nezdinde trafik sigortalı aracın sürücü alkollü ve sürücü belgesiz kişi tarafından kullanılması sırasında meydana gelen kazada hayatını kaybeden kişinin yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı ve araç hasarı nedeni ile maddi tazminat ödendiğini ileri sürerek ödenen tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve sigortalı araç sürücüsünün sürücü belgesiz ve tam kusurlu olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik sigortası tarafından ödenen tazminatın rücuan tazmini istemine ilişkindir. Trafik Sigortası Genel Şartları B.4.c maddesi uyarınca, sürücünün geçerli ve yeterli sürücü belgesi olmaması halinde, B.4.d maddesinde alkollü araç kullanması nedeniyle meydana gelen kaza sonucunda üçüncü kişiye ödenen tazminat, sigortalıdan rücuan talep edebilir. Sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat zarar görenlerin gerçek zararı kadar olabilir. O halde mahkemece sigorta şirke-
ti tarafından yapılan ödemenin zarar görenlerin gerçek zararı kadar olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Kazada hayatını kaybeden …’nın eş ve çocuklarına sigorta şirketi tarafından 20.03.2009 tarihinde tazminat ödenmiştir. Öncelikle desteğin geliri araştırılmalı ve ödeme tarihi verileri bilinen döneme esas alınarak tazminat hesaplanmalıdır. Dosya kapsamında muhtarlıktan alınan yazı dışında ölenin asgari ücret üzerinde gelir elde ettiğini kanıtlamaya yönelik hiçbir delil bulunmamaktadır. O halde desteğin ne iş yaptığı, çalışma koşulları araştırılarak kanıtlanan gelir durumuna göre tazminat hesaplanması, desteğin gelirinin kanıtlanamaması halinde asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiğinin kabulü gerekmektedir. Mahkemece gelir konusunda eksik inceleme yapılarak ve bilirkişi rapor tarihinin bilinen dönem olarak kabulü ile hesaplanan tazminat tutarı esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-Ayrıca davalı vekili, desteğin yakınlarına Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılmasını ve desteğin yakınlarının yeni nüfus kayıtlarının getirtilmesini talep etmiş olup, anılan kurum tarafından desteğin yakınlarına rücuya tabi gelir bağlanması halinde bağlanan gelirin tazminattan mahsubu gerekeceğinden ve evlenme durumunda ise destek ihtiyacı ortadan kalkacağından davalı savunması üzerinde durularak bu hususlar araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu hususlar gözardı edilerek hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.02.2012 tarihinde karar verilmiştir.