YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12787
KARAR NO : 2012/5398
KARAR TARİHİ : 30.04.2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu itfaiye aracının çarpması sonucu hasarlandığını, müvekkili tarafından hasar bedeli 4.877 TL’nin sigortalısına ödendiğini, olayda davalı sürücünün %50 kusurlu olduğunu iddia ederek, kusur oranına göre 2.438 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı belediye vekili, kazaya karışan itfaiye aracının 2004’de yapılan protokol ile Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na devredildiği, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, sigortalı olduğu bildirilen araca ilişkin zorunlu trafik sigortası poliçesine kayıtlarında rastlamadıklarını, kusur oranlarının ve hasar bedelinin bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı …, üzerine izafe edilen kusur oranını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 2.417,68 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TTK’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı belediyenin, işleten sıfatının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, moturlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir.
Somut olayda, kazaya karışan itfaiye aracının kayden maliki davalı … Belediye Başkanlığı ise de araç kazadan önce 17.12.2004 tarihinde yapılan protokol ile Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na devredilmiş olup kaza tarihi itibariyle davalı … Belediye Başkanlığı aracın işleteni olmadığından bu davalı hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Belediye Başkanlığı’na geri verilmesine 30.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.