YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12663
KARAR NO : 2012/5395
KARAR TARİHİ : 30.04.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu kamyona bağlı bulunan römorkun kontrolden çıkarak çarpması sonucu hasarlandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu belirterek ıslahla birlikte 8.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek oranda faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın BK’nun 60. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içerisinde açılmadığı için zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, ayrıca olayda müvekkil idarenin bir sorumluluğunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, kusur ve hasar yönünden uzman bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 8.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … yönünden limitle sınırlı olmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer vermiştir. Maddenin özellikle 2.fıkrasında, ” dava cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3.kişi) yapmış olduğu fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağı belirtilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı … Müdürlüğünden harç alınmamasına 30.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.