YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12370
KARAR NO : 2012/2402
KARAR TARİHİ : 29.02.2012
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (üçüncü kişi) vekili, … İcra Müdürlüğü’nün 2008/11322 sayılı Takip dosyasında trafik kaydına 12.11.2008‘de haciz konulan … plaka sayılı araçların 23.09.2008‘de noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığını, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davaya karşı bir diyeceklerinin olmadığını, alacaklının davanın açılmasına neden olmaması nedeni ile kabul kararı verilecekse yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “istihkak davasının doğrudan açıldığı, dava konusu iki adet aracın da trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin üçüncü kişiye geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, üçüncü kişinin aynı takip dosyasında trafik kaydına haciz konulan iki ayrı araç üzerinde mülkiyet hakkına dayanarak İİK’nnu 96. vd. maddeleri uyarınca ileri sürdüğü “istihkak iddiasına” ilişkindir.
Davacı üçüncü kişi, İcra Müdürlüğü’ne başvurmadan doğrudan dava açmıştır. Böylece davalı (alacaklı) taraf, istihkak iddiasından dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olmuş, henüz deliller toplanmadan ilk oturumda davaya bir diyeceklerinin olmadığı yönünde kabul beyanında bulunmuştur.
1086 sayılı HUMK’nun 94/2. (6100 sayılı HMK’nun 312/2.) maddesinin uygulanma koşulları gerçekleştiği için davalı alacaklı tarafın yargılama giderleri ile vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağı dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Diğer yandan araç hacizlerinde dava değeri olarak alacak miktarından daha az ise aracın kasko değerine itibar edilmelidir. Somut olayda iki araç ile ilgili istihkak iddiası aynı davada ileri sürüldüğüne, her iki aracın toplam kasko değeri alacak miktarından az olduğuna göre dava değerinin araçların toplam değeri olan 34.300,00 TL olarak kabulü ve bu değer üzerinden karar ve ilam harcı alınması gerekirken dava dilekçesinde gösterilen ve dava ile ilgisi olmayan 24.000,00 TL üzerinden harç tayini de isabetli olmamıştır.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nnu geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Davalı alacaklı vekilinin, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 4.bendindeki “Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.296,00.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin harç olarak yatırılan 324,00.-TLnin mahsubu ile bakiye 972,00.-TL’nin davalı …nden tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 324,00.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine; “Dava konusu araçların kasko değeri üzerinden alınması gereken 1.852,20.-TL nispi karar ve
ilam harcından peşin alınan 324,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.528,20.-TL’nin davacı üçüncü kişiden alınarak Hazine’ye gelir kaydına” ibaresinin yazılmasına, 5.bendindeki “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle istihkak konu araç bedelleri üzerinden belirlenen AAÜT gereğince belirlenen 2.800,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davalı …nden alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davalı alacaklı dava açılmasına sebebiyet vermediğinden ve davayı ilk celse kabul ettiğinden yargı giderlerinin davacı 3.kişi üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 29.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.