Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/12181 E. 2012/4576 K. 12.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12181
KARAR NO : 2012/4576
KARAR TARİHİ : 12.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı …’ın müvekkili bankada gişe yetkilisi olarak çalışırken 2007-2008 yılları arasında müşterilere ait hesaplardan sahte imza ile usulsüz işlemler yaparak 260.000,00 TL’yi zimmetine geçirdiğini, davalı hakkındaki ceza ve tazminat davalarının devam ettiğini, davalı borçlunun idari soruşturmadan bir hafta önce adına kayıtlı taşınmazı 9.1.2009 tarihinde akrabası davalı …’a, onun da 20.1.2009 tarihinde davalı …’a sattığını, her iki satışın da mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olduğunu, İİK 278, 279, 280. maddeler ve ilgili diğer yasa maddeleri dikkate alınarak davalı borçlunun dava konusu taşınmaz üzerindeki kötüniyetli tasarruf işlemlerinin butlan sebebiyle iptaline, taşınmaz üzerinde karar tarihindeki alacak miktarı üzerinden cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı borçlu …,dava konusu evin davacı banka müfettişlerinin bilgisi ve talebi doğrultusunda aleyhine yapılan idari soruşturma sırasında satılarak parasının davacı bankaya ödendiğini, ayrıca davacı bankaya 300.000 TL.lik bono verdiğini, alacağın karşılıksız olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, borçlunun kayınbiraderi olduğunu, borçlu hakkında davacı banka tarafından soruşturma açılınca işin yargıya intikal etmemesi için çevreden 32.000 TL borç para alarak borçlunun bankaya olan borcunu kısmen kapattıklarını, aldığı borçları kapatmak için de dava konusu taşınmazı üzerine aldığını, daha sonra 35.000.TL’ye davalı …’e sattığını, satış bedeli farkı olan 3000 TL’yi de davacı bankaya yatırdıklarını ve satış işleminin davacı bankanın bilgisi dahilinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, müvekkilinin iyiniyetli 4.kişi olduğunu, kesinleşmiş alacak, yapılmış bir icra takibi ve aciz belgesi bulunmadığından dava koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş bir alacak, yapılmış bir icra takibi ve dolayısıyla ibraz edilmiş bir aciz vesikası bulunmadığından dava şartı sağlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın önşart yokluğu nedeniyle reddedilmiş olması nedeniyle davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalı … vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 2,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’tan alınmasına 12.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.