Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/12073 E. 2012/4570 K. 12.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12073
KARAR NO : 2012/4570
KARAR TARİHİ : 12.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar …, …ve …vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-

Davacı vekili, davalı borçlu …’nın aleyhine açılan tazminat davası sonucu hükmedilen tazminatın tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla 25.6.2010 tarihinde adına kayıtlı dört taşınmazını 1/2’şer hisse oranında oğulları davalılar Seyfi ve Tunahan’a, bir taşınmazını kızı davalı …’a, bir taşınmazdaki 97/100 hissesini kızı davalı …’ye bağış yoluyla temlik ettiğini, bir taşınmazındaki 25000/53442 hissesini de komşusu …’e sattığını belirterek davalı borçlunun diğer davalılara yaptığı satış ve bağış işlemlerinin BK 18 madde gereğince davacı yönünden geçersizliğinin tespiti ile iptaline taşınmazların haciz ve satışına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı …, Tunahan ve Ayşenur vekili, muvazaa iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiğini, davalı borçlunun borcu karşılayacak malı olduğundan davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, satış ve bağış işlemlerinin geçerli olduğunu, davanın İİK kapsamında değerlendirilmesi durumundada aciz belgesi sunulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar savunma yapmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davacı tarafından davalı borçlu aleyhine mahkeme hükmü gereği icra takibi yapıldığı, borcun doğumunun dava ve tasarruftan önce olduğu, yapılan icra takibinde haczi kabil malın bulunmayıp haciz şartının gerçekleştiği, davalı borçlunun dava konusu yedi adet taşınmazını diğer davalılara sattığı, satışın borçtan sonra yapıldığı, davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı borçlunun diğer davalılara yaptığı dava konusu taşınmazlara ilişkin satışların iptaline, davacıya takip konusu alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar … …ve …vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu ile davalı çocukları arasındaki tasarrufun iyiniyet ve bedel farkına bakılmaksızın İİK 278/3-2 ve 280/1 iptale tabi bulunmasına göre, davalılar …,… vekilinin yerinde görülmeyen bütün, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK 282. madde gereğince tasarrufun iptali davası borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır.
Somut olayda dava konusu … Mahallesi 289 ada 7 parselde kayıtlı taşınmazın 25000/53442 hissesi 25.6.2010 tarihinde davalı borçlu … tarafından …’e satılmış olup bu parsel de dava konusu yapılmıştır. Mahkemece anılan parsel yönünden tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de … davalı gösterilmediği gibi yargılama sırasında adına davetiye çıkarılmamış yargılama yokluğunda taraf teşkili sağlanmadan sonuçlandırıldığından anılan parsel yönünden hüküm isabetli görülmemiştir. Mahkemece Davalı …’e borçlu ile aralarındaki zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle dava dilekçesinin tebliği ile bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre dava konusu 7 nolu parsel yönünden tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar …ve …vekilinin yerinde görülmeyen tüm davalı … vekilinin sair tem0 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Tunahan, Ayşenun’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ya geri verilmesine 12.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.