Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/11900 E. 2012/5776 K. 07.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11900
KARAR NO : 2012/5776
KARAR TARİHİ : 07.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının işleteni olduğu aracın kusurlu olarak müvekkili şirkete kasko sigortalı ve park halindeki araçta hasara neden olduğunu, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2009/11313 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 8.621,00 TL. asıl alacak üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 7.500,00 TL. asıl alacak üzerinden itirazının iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK.’na eklenen ek madde 4 ile aynı Yasa’nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.540.00 TL’na çıkarılmıştır.
Somut olayda, 8.621,00 TL. asıl alacak için dava açılmış, mahkemece 7.500,00 TL. asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Buna göre, temyize konu edilen miktar (1.121,00 TL.) yönünden verilen karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine,
2-)Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 427,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 7.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.