Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/11545 E. 2012/9989 K. 25.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11545
KARAR NO : 2012/9989
KARAR TARİHİ : 25.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.9.2012 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili müvekkilinin davalı …’den olan alacağı nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiş, yargılama sırasında taşınmazın son kayıt malikleri hakkında da aynı nedenle açılan dava dosyası bu dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı yasanın 282. maddesi uyarınca iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılması gerekir. Bunlardan başka kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. Somut olayda borçlu olduğu bildirilen …’in kendisine ait taşınmazı 06.03.2008 tarihinde…’a sattığı onun
tarafından da 06.05.2008 tarihinde davalılar … ve …’a satılmış olduğu halde borçlu ile işlemde bulunan… dava edilmemiştir. Bu durumda borçlu … ile … arasında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilip hüküm kurulması gerekirken bu yönler gözardı edilerek taraf teşkil edilmeden davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.