Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/11161 E. 2012/4668 K. 16.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11161
KARAR NO : 2012/4668
KARAR TARİHİ : 16.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın trafik kazasında hasarlandığını, davalıya ihbar yapıldığını ancak sigorta tazminatı ödenmediğini ileri sürerek, 24.000,00 TL. sigorta tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 tazminatın 01.12.2009 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kısmen reddedildiğine göre, reddedilen kısım için AAÜT uyarınca davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, reddedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu yangılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK’nun
geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 Sayılı HMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5.bendindeki “davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesini gerekçede anlatılanlar üzerine hükmedilmesine takdiren yer olmadığına” ibaresinin hükümden çıkartılmasına yerine, “davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca reddedilen kısım üzerinde hesaplanan maktu 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA 16.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.