Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/11059 E. 2012/3976 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11059
KARAR NO : 2012/3976
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Hükmüne uyulan bozma ilamında, davanın İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açıldığı, davacı alacağı (borç) ile ilgili bononun tanzim tarihinin 13.4.2006 olduğu, anılan yasa hükümlerine göre tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun (alacağın) tasarruftan önce gerçekleşmesi gerektiği, davacı tarafın dava dilekçesinde ve daha sonraki beyanlarında da alacağın 2002 yılından itibaren doğduğu, davalı ile alacak ilişkileri bulunduğunu ancak 13.4.2006 tarihinde kendisine bono verildiğini belirttiği, bu durumda alacak-borç ilişkisinin tasarruftan önce doğduğu konusunda taraf delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra sonucuna göre hüküm verilmesi yerine eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, kabule göre de; reddedilen kısım yönünden tasarruf anındaki taşınmazların gerçek değeri belirlenerek borç miktarı ile tasarruf değerinden hangisi az ise ona göre vekalet ücreti verilmesi gerektiği hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece, davalı … hakkındaki ret kararının kesinleşmiş olması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 149 parselin dava ile ilgisi bulunmaması nedeniyle, diğer parseller hakkındaki davanın ise borcun devirden önce doğduğunun ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı deliller ve yasaya uygun gerektirici nedenlerle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tasarrufun iptali davalarında alacağın (borcun) tasarruftan önce doğmuş bulunmasının dava şartı olmasına, somut olayda takibe konu senedin 13/04/2006 tarihli olması karşısında borç ilişkisinin satış tarihi olan 25/11/2005’ten önce doğduğunun davacı tarafça ispat edilememesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava şartı noksanlığından dolayı davanın reddi halinde davalılar yararına hükmedilecek vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi yerine yazılı şekilde nispi olarak tayini isabetli değildir. Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteğinin kabulü ile hüküm fıkrasının 7 nolu bendinde yer alan ”6,046,51” ibaresinin çıkarılarak yerine “1.000,00 maktu” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 2.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.