Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/10427 E. 2012/4189 K. 05.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10427
KARAR NO : 2012/4189
KARAR TARİHİ : 05.04.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı …nin işleteni olduğu aracın, müvekkili şirkete kasko poliçesi ile Sigortalı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada sigortalı aracın hasarlandığını, hasar bedeli olarak ödenen 2.319 TL.nin davalıdan tahsili için başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelini sigortalısına ödedikten sonra, zarar sorumlusu olarak davalı aleyhinde İstanbul 5.İcra Müdürlüğü’nün 2007/19607 esas sayılı takip dosyasında 25.12.2007 tarihinde takip talebinde bulunmuş, davalının süresinde 10.1.2008 günlü yetki itirazı üzerine davacı alacaklı 26.3.2010 tarihinde dosyanın yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini istemiş, Bakırköy 13.İcra Müdürlüğü’nün 2010/6705 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin yeniden tebliği üzerine davalı zamanaşımı ve esas yönünden borca itiraz etmiş, vaki itiraz üzerine eldeki dava açılmıştır.
Dava dilekçesinin 2.11.2010 tarihinde davalıya tebliği üzerine davalı esasa cevap süresi içerisinde sunduğu 4.11.2010 günlü cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
2918 Sayılı Yasanın 109/3 maddesinde motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu haklarının kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağı,
Borçlar Kanunu’nun 133/2 maddesinde alacaklının dava veya defi dava zımmında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icraki takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkı talep eylediği halde zamanaşımının kesileceği,
Borçlar Kanunu’nun 135/1 maddesinde de zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir müddetin cereyan etmeye başlayacağı öngörülmüştür.
Borçlar Kanunu’nun 135/1 maddesi gereğince zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı 25.12.2007 takip talep tarihi ile Borçlar Kanunu’nun 133.maddesi gereğince dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için alacaklının talepte bulunduğu 26.3.2010 tarihi arasında 2918 sayılı yasanın 109/3 maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanışımı süresinin geçip geçmediği savunma gereğince tartışılmadan davalının süresindeki zamanaşımı itirazı konusunda olumlu-olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
2-Bozma sebebine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı tarafa geri verilmesine 5.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.