Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2011/10369 E. 2012/12168 K. 07.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10369
KARAR NO : 2012/12168
KARAR TARİHİ : 07.11.2012

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların oğlu ve kardeşleri olan …’ın davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı oldukları aracın çarpması neticesinde hayatı kaybettiğini, davalı … tarafından 06.10.2008 tarihinde 9.113,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin hakkaniyete uygun olmadığını ileri sürerek, ıslahla birlikte cenaze ve defin gideri karşılığı baba için 1.000,00 TL, anne için 3.769,83 TL, baba için 2.624,07 TL destekten yoksun kalma tazminatı, sigorta şirketinin geç ödemesinden kaynaklanan toplam 166,29 TL faiz alacağının tüm davalılardan, her bir davacı için 7.500 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan ticari reeskont faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin davacıların başvurusu üzerine 9.113,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini ve sorumluluğunun sona erdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Davalı … cevap dilekçesinde, kazanın meydana gelmesinde karşı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat davasının kısmen kabulüyle davacı anne için 92,23 TL ( davalı … 87,00 TL’den sorumlu olmak kaydı ile ) davacı baba için 74,06 TL (davalı … 63,30 TL’den sorumlu olmak kaydı ile ) olmak üzere toplam 166,29 TL faiz alacağının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı anne-babaya verilmesine, ölüm sonrası yapılan giderlere karşılık 1.000,00TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bu alacak kalemine davalı … yönünden 01.08.2008 temerrüt tarihinden diğer davalılar yönünden 20.05.2008 kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, davacıların manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı anne ve baba için ayrı ayrı 4.000,00 TL, kardeşleri olan davacılar yönünden ayrı ayrı 2.500,00 TL olmak üzere toplam 30.500,00 TL manevi tazminatın 20.05.2008 kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile davalılar … ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Davalı …, temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını ileri sürmüş ise de, sözkonusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, özellikle manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı … vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, kusur durumuna ilişkin aldırılan 06.04.2009 tarihli heyet raporunda, kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %30 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş, bu rapora davacılar vekilince itiraz edilmesi üzerine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce tanzim edilen 03.02.2010 tarihli bilirkişi raporunda, aynı gerekçelerle davalının %25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş ve mahkemece bu kusur oranı hükme esas alınmış, hesaplama da bu oran üzerinden yapılmıştır.
Yukarıda izahı yapıldığı üzere, davacılar vekilinin ilk rapora itirazı sonrası 03.02.2010 tarihli bilirkişi raporunun alındığı, bu raporda ise davacılar aleyhine bir sonucun doğduğu, bu durumda mahkemece, 06.04.2009 tarihli bilirkişi raporuna davalı tarafın bir itirazının olmaması nazara alındığında davacılar yararına olan 06.04.2009 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerekirken, davacılar aleyhine sonuç doğuracak şekilde 03.02.2010 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ın temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA
, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.397,47 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına 7.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.