YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9768
KARAR NO : 2011/666
KARAR TARİHİ : 01.02.2011
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, … 18.İcra Müdürlüğünün 2008/1827 Esas sayılı dosyasından, davacı şirkete ait olan işyerindeki malların 12.03.2008 ve 23.05.2008 tarihlerinde haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, ödeme emrinin haciz adresine tebliğ edildiğini, borçlunun ticaret sicil kaydındaki adresinin bu adres olduğunu 12.03.2008 tarihli haciz sırasında da borçlu şirket ortağının haciz mahallinde olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, borçlu şirketin resmi adresi ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin … Bulvarı No:97/C … olduğu halde, haczin … Bulvarı No:97/72-73 … adresinde yapıldığını, bu adresin davacı tarafından 01.11.2007 tarihinde kiralandığını ve hacizli malların dava dışı şahıslardan satın alındığının anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Borçlunun takip ve ticaret sicil adresi … Bulvarı No:97/C … olup, bu adrese çıkarılan ödeme emri 19.10.2007 tarihinde tebliğ alınmış, ancak 05.02.2008 tarihinde aynı adrese çıkarılan tebligat muhatabın taşındığından bahisle iade edilmiştir. Borçlu şirketin 27.10.2007 tarihli mal beyanın da adresinin … Bulvarı No:97/72-73 … olduğu belirtilmiştir. Aynı adreste 12.03.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında mahalde hazır bulunan… kayıtlara çalışan işçi olarak geçmiştir. Anılan şahıs borçlu şirketin eski ortak ve müdürüdür.
Öte yandan davacının haciz adresini kiraladığına ilişkin olarak sunduğu, 01.11.2007 tarihli kira sözleşmesini kefil sıfatı ile borçlu şirket müdürü … … imzalamıştır.
Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde, haciz adresinin borçlu şirkete ait iken alacaklılardan mal kaçırma amacı ile danışıklı olarak davacı 3.kişi şirkete devredildiği anlaşılmaktadır. Danışıklı işyeri devrinin alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır.
Bu durumda, mahkemece davacı 3.kişinin davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 1.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.