Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/9591 E. 2011/1547 K. 24.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9591
KARAR NO : 2011/1547
KARAR TARİHİ : 24.02.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı …Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı taraf aracının müvekkiline ait araca çarpması sonucu 1.590 TL hasar bedeli, 1.500 TL değer kaybı olmak üzere toplam 3.090 TL tutarında hasar meydana geldiğini belirterek bu meblağın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … 15.12.2009 tarihli oturumda kendisine ait araçla kazayı …’in yaptığını davayı kabul etmediğini savunmuştur.
Davalı …Ş vekili sigortalının kusuru oranında azami poliçe limiti ile sorumlu olduklarını değer kaybı zararının teminat kapsamında kalmadığını, hasar miktarının fahiş olduğunu dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediklerinden kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile 3.090 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı …Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı …Ş vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı …Ş diğer davalı … adına trafikte kayıtlı kazaya karışan aracın …’cısıdır. Davacı vekili müvekkilinin aracında davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen zarar miktarının belirlenmesi için Anamur Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/54 Değişik iş sayılı dosyasında tesbit yaptırmış, bu dosyada alınan oto tamircisi bilirkişi raporuna göre 1.590 TL hasar bedeli ve 1.500TL değer kaybı toplam 3.090 TL.nin davalılardan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı … şirketi vekili tesbit dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde açıkça tesbit bilirkişi raporunu kabul etmediğini bildirmiş, davaya cevap dilekçesinde de bu itirazını tekrar ederek hasarın fahiş olduğunu ileri sürmüştür. Davacı aracı 1995 model … … XLİ 1.6 otomobil olup davaya konu trafik kazasının meydana geldiği 29.8.2008 tarihinde 13 yaşındadır. Davalı trafik sigortacısı poliçe limiti dahilinde gerçek zarardan sorumludur. Araçtaki kazaya bağlı değer kaybı gerçek zararlardan olup sigortacının bu zararıda karşılama yükümlülüğü bulunmakta ise de, kusur ve hasar yönünden aldırılan 27.7.2009 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda davacı aracında 1.590 TL tutarında hasar oluştuğu aracın yaşı ve değiştirilen parçalar dikkate alındığında değer kaybı bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece davalı … şirketinin 1.590 TL tazminattan sorumlu tutulması gerekirken davacı tarafından tek taraflı olarak yaptırılan ve davalı sigortacının açıkça itiraz edip kabul etmediği tesbit raporunda belirtilen 1.500 TL değer kaybından da sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Kabule görede; davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin aracındaki hasarların bedelini davalı … şirketinden almak için müracaat etmiş ise de, müvekkiline ödeme yapılmadığını belirterek kaza tarihinden itibaren faiz talep etmiş davalı …Ş vekili ise cevap dilekçesinde müvekkilinin temerrüdü bulunmadığından ancak dava tarihinden itibaren faize hükmedilebileceğini ileri sürmüş mahkemece talep gibi tazminatın kaza tarihininde itibaren kanuni faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Ancak, davalı sigortacının sorumluluğunu kamu düzeni amacıyla mecburi hale getiren 2918 sayılı KTK.nun 98/1 ve99/1 maddelerinde, trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğü rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği
tarihten itibaren 8 iş günü içinde yerine getirmek şeklinde belirlenmiş bulunmaktadır. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden bahsedilemez. Somut olayda davacı vekili daha önce müvekkilinin başvurusunun olduğunu ve talebin reddedildiğine bildirmesine rağmen başvuruya ilişkin kanıtları tam olarak toplanmamıştır. O halde davacı vekiline müvekkilinin usulüne uygun olarak davalı …Ş’ne başvurusu olup olmadığının sorulması, başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgeleri istenip ibraz edildiğinde tesbit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı … şirketinin temmerüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı …Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … şirketine geri verilmesine 24.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.