Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/948 E. 2010/3839 K. 26.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/948
KARAR NO : 2010/3839
KARAR TARİHİ : 26.04.2010

MAHKEMESİ : …Asliye 2. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu müvekkillerinin murisinin öldüğünü ve bu nedenle zarar gördüklerini ileri sürerek, ıslahla birlikte davacı … için 11.792,89 TL ve davacı … için 1.000,00 TL tazminatın temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların zararının karşılandığını, temerrüde düşürülmediklerini,bu nedenle faize hükmedilemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıların destekten yoksun kaldıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne, anılan meblağların temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İlke olarak 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve olay tarihinde geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/a maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu suretle davalı sigortaya başvuru yapılmamış ise, davanın açılması veya icra takibi yapılmış ise takibe başlanması ile sigortanın temerrüdü oluşur.
Zira davalı … ile davacı arasındaki hukuki ilişki sözleşme ilişkisi olmayıp, borcun nedeni haksız eylem ise de; anılan hükümlere göre davalı … şirketi bakımından temerrüdün oluşması için kazanın sigortaya ihbar edilmesi gereklidir.
Somut olayda, mahkemece yukarıda açıklanan ilkeye aykırı olarak, davalı … bakımından olay tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmiş olup, bu hüküm yukarında açıklanan yasa hükümlerine aykırıdır. Dosya kapsamına göre davadan önce davalı sigortaya bir başvuru yapıldığı anlaşılmış olup, mahkemece bu başvurunun yukarıda açıklanan ilkelere uygun olup olmadığı araştırılarak, davalı sigortanın temerrüdünün buna göre değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.