Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/9436 E. 2010/11042 K. 14.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9436
KARAR NO : 2010/11042
KARAR TARİHİ : 14.12.2010

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2007/16 Talimat sayılı dosyasından, davacı şirketin borçludan kiraladığı fabrikada ürettiği malların 20.03.2007 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz mahallinde borçlu şirkete ait belgelerin bulunduğunu, davacı ve borçlunun alacaklılardan mal kaçırma amacı ile danışıklı hareket ettiklerinden, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu ve davacı şirketlerin ortakları arasında organik bağ bulunmadığı, borçlu haciz adresi değiştirdikten sonra davacının faaliyete başladığı kira sözleşmesinin noterden düzenlendiği ve sözleşmenin 6.maddesinde kiralayanın 2.katını arşiv olarak kullanacağının belirtildiğinden, borçlu şirket evraklarının orada bulunmasının aleyhe sonuç doğurmayacağını ve imal edilen malların davacı şirkete ait olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
2010/9436
2010/11042
Haciz adresi borçlunun 9.11.2006 tarihinde İstanbul’dan naklen geldiğini ticaret sicilde ilan ettiği adres olup, 05.02.2007 tarihli haciz borçlu şirket temsilcisi Ahmet Büyükmutlu huzurunda yapılmıştır. Dava konusu 20.03.2007 tarihli haciz sırasında da borçlu şirkete ait belgeler görülmüştür. Bu durumda malın borçlu ve 3.kişinin birlikte ellerinde bulundurduklarının kabulü gerekir. İİK’nun 97/a maddesi 1.fıkra 2.cümlesi gereğince borçlu ve 3.şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Anılan madde de geçen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir.
Takip dayanağı, kredi sözleşmesi 30.09.2005 ve 04.10.2005 tarihlerinde düzenlenmiş, borçluya ait fabrika bu tarihten sonra 22.12.2006 tarihinde noterde düzenlenen kira sözleşmesi ile borçlu tarafından davacı 3.kişi şirkete kiraya verilmiştir. Borçlu şirket temsilcisi Ahmet Büyükmutlu, davacı şirketin genel müdürü olarak beyanda bulunmuştur. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından, davacı 3.kişi şirket ortağı Mükremin Okşayan’ın borçlu şirketin işçisi olarak çalışınken 2007 yılında davacı şirketin iki ortağından birisi olduğu görülmüştür.
Tüm bu olgulardan, borçlunun alacaklılardan mal kaçırma amacı ile, borcun doğumundan sonra işyerini görünürde kira sözleşmesi ile danışıklı ve örtülü olarak davacı şirkete devrettiği anlaşılmıştır. Bu devrin alacaklıların haklarını etkilemeyeceği açıktır.
Bu durumda, mahkemece, davacı 3.kişinin davasının reddi gerekirken aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.