Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/9095 E. 2011/3065 K. 05.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9095
KARAR NO : 2011/3065
KARAR TARİHİ : 05.04.2011

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın park halinde bulunduğu sırada çalındığını, araç bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek 35.002 TL tazminatın 22.5.2007 tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait aracın anahtarının zor, şiddet ve cebir kullanmaksızın çalındığını, kasko sigorta poliçesine göre aracın anahtarla çalınması halinin teminat kapsamında olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, aracın anahtarının çalınma şeklinin davalı … tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne 32.000 TL tazminatın 24.5.2007 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan kasko tazminat istemine ilişkindir.
Davacı şirkete ait araç sürücüsü olan…’in 17.5.2007 tarihinde verdiği ifadesinde ,araç anahtarı ile ev anahtarlarının aynı anahtarlıkta olduğunu, olay günü eve gelen satıcının gitmesinden sonra araç anahtarının ve aracın çalınmış olduğunu belirtmiş, satıcı hakkında oto hırsızlığı nedeniyle ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonunda beraatine karar verilmiştir.
Taraflar arasında geçerli Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.4.11. maddesinde, “araç anahtarının ek sözleşmede belirtilen haller sonucunda ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması ve çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziya ve hasarlar” ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edileceği hükmüne yer verilmiştir.Kasko sigorta poliçesinde ise ayrıca anahtarların başkaları tarafından zor kullanmadan ve zor kullanmayı gerektirmeyecek şekilde açıkta bırakılmış olması veya açık bırakılmış kapı yada pencereden kapalı mekana zor kullanmadan girilip ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi halinin teminat kapsamında olmadığı düzenlenmiştir.
Bu hale göre aracın anahtar ile çalınma halinin ek sözleşme ile teminat altına alınmadığı hallerde oluşan riziko teminat dışıdır. Öte yandan TTK’nun 1293. maddesi uyarınca, sigorta ettiren kimse zararı önlemeye, azaltmaya ve hafifletmeye yarayacak tedbirleri almakla mükelleftir. Somut uyuşmazlıkta, davacı, sigortalı aracının anahtarını korumaya yönelik hiçbir önlem almadığı gibi, araç anahtarın bulunduğu anahtarlığı da evin dış kapısında bırakmak suretiyle anahtarın çalınmasına sebebiyet vermiştir.
Bu durumda, teminat dışında bulunan zararın tazmini istemine yönelik bu davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 5.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.