Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/8866 E. 2011/3892 K. 25.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8866
KARAR NO : 2011/3892
KARAR TARİHİ : 25.04.2011

MAHKEMESİ : Konya Asliye 4. Hukuk Mahkemesi
MAHKEMESİ : Konya Asliye 4. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davada, davacı vekilleri, davalı borçlu … aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu aracını davalı babası Mehmet’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu mirasçıları usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, asıl davada borçlunun dava açılmadan önce ölmüş olmasından dolayı bu davanın reddine, birleşen davada ise borçlunun dava konusu aracını babasına sattığı ve tasarrufun alacaklılardan mal kaçırma amacı ile yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı …’in borçlu …’in babası olmasına İİK’nın 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, buna ilaveten davalı …’in, oğlu olan borçlu …’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK. 280/II) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı … vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davanın kabulüne karar verildiği halde infazda tereddüt yaratacak şekilde icra dosya numarası belirtilmeden yalnızca tasarrufun iptaline dair hüküm kurulması isabetli değildir. Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının “A)” bölümünden hemen önce gelmek üzere “İİK’nın 283/I fıkrası gereğince Konya 6. İcra Müdürlüğü’nün 2007/4275 esas sayılı icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olacak şekilde cebri icra yetkisi tanınmasına” ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 471,00 TL kalan harcın temyiz eden davalı …’dan alınmasına 25.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.