Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/8696 E. 2010/11040 K. 14.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8696
KARAR NO : 2010/11040
KARAR TARİHİ : 14.12.2010

Davacı (alacaklı) … ile davalı 1.(3.kişi) … Ltd. Şti. 2(borçlu) … Ltd.Şti aralarındaki dava hakkında Eskişehir 1.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 27.1.2009 gün ve 2008/408-2009101 sayılı hüküm Dairemizin 22.4.2010 gün ve 2010/3060-3750 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı 3.kişi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –
Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda karar düzeltim talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
1.Dava konusu 14.04.2008 tarihinde haciz sırasında haczedilen malların davalı 3.kişiye ait olduğu belirtildiğinden, bu davanın alacaklı tarafından 3.kişi aleyhine açılması yerindedir. Ancak ilk oturumdan önce davalı 3.kişi hacizli malların kendilerine değil dava dışı Hopalki Ltd. Şti isimli firmaya ait olduğunu ve kira ilişkisi ile ellerinde bulunduğunu anılan firmanın istihkak davası açtığını belirterek bu davanın konusu olan istihkak iddiasından vazgeçildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmekte olup yargılama giderinin dava da haksız olan tarafa yükletilmesi için yargılamaya devam edilerek saptanması ve buna göre haksız olan tarafa, maktu karar harcının ve görülmekte olan davanın konusu ilk oturumdan önce konusuz kaldığından Avukatlık ücretinin buna göre tayin edilerek yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2010/8696
2010/11040
2.Dosya içerisindeki bilgilerden, dava dayanağı takiple ilgili olarak borçlu tarafından alacaklı aleyhine Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/221 Esas sayılı dosyası ile takibin iptali için dava açıldığı ve takip konusu borcun olmadığına karar verildiği görülmektedir. Anılan bu kararın görülmekte olan istihkak davasının sonucunu etkileyeceğinden kesinleşen sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de hatalıdır.
3.Haciz nedeniyle açılan istihkak davalarının amacı, öğretide ve Yargıtay kararlarında, haczedilen malların gerçek malikini saptamak değil haczin belli bir hak iddiasına karşı geçerli olup olmadığını belirlemek, bir başka değişle haczedilen mal üzerinde cebri icranın yürütülüp yürütülmeyeceğini saptamaktır. (HGK nun 2002/15-917 Esas 2002/1041 karar)
Bu nedenlerle, hacizli malan borçluya ait olduğunun tesbiti şeklinde hüküm oluşturulması da isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin karar düzeltim talebinin talebinin kabulü ile dairemizin maddi yanılgıya dayalı 22.04.2010 tarihli onama kararının kaldırılarak, mahkemenin 27.01.2009 tarihli kararında yer alan hükmün BOZULMASINA temyiz peşin harcı ve tashihi karar harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalı 3.kişiye geri verilmesine 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.