YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8665
KARAR NO : 2011/1784
KARAR TARİHİ : 01.03.2011
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/8645 ve 8647 Esas sayılı takip dosyalarından, 22.12.2009 ve 02.02.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, 22.12.2009 tarihinde haczedilen iki asansör vinci ile 30’luk enjeksiyon şişirme makinesiyle ilgili olarak Küçükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi’ne 2010/62 Esas sayılı istihkak davası açtıklarını bu dava ile de 02.02.2010 tarihinde haczedilen Hürmark enjeksiyon makinesi ile ilgili istihkak iddiasinda bulunduklarını, dava konusu makinaların ihale sonucu ve noter satışıyla alındığını belirterek 2010/62 esas sayılı dava ile bu davanın birleştirilmesini, davaların kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını, takibin talikini, %40 tazminatın tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu ihalenin muvazaalı olduğunu belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalı borçlu tebligata rağmen savunma yapmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; 2010/62 Esas sayılı dosyasındaki mahcuzlarla bu davadaki mahcuzların farklı olduğundan davaların birleştirilme yoluna gidilmediği, borçlu şirketin ortaklarından…’in adresinin haciz yapılan adres olduğu, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünün 2009/8082 esas sayılı dosyasında aynı adreste 14.09.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında borçluya ait evraklar bulunduğu başka bir alacaklı tarafından 2010/967 talimat sayılı dosyasından 11.02.2010 tarihinde yapılan haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi …’ın hazır bulunduğu, borçlu şirketin 14.01.2009 tarihinde haciz adresinden taşındığı belirtilmiş olmasına rağmen taşındığı adrese yapılan tebliğatların bila ikmal döndüğü davacının dava konusu menkulü ihale alıcısı…’dan aldığını belirtmiş olmasına rağmen dava konusu makinenin ihalesinin …vekili tarafından alacağa mahsuben borçlu şirketin adresinde satın alındığı, …vekiliyle davacı … vekilinin aynı avukat olduğu dava konusu mahcuzun dava dışı …tarafından 21.07.2009 tarihinde teslim alınmış olmasına rağmen davacı …’a 16.06.2009 tarihinde satıldığı, mahcuzun 3. kişi tarafından satın alınmış olmasına rağmen haciz adresinde bırakıldığı ve fiilen teslim almadığı, mahcuzun borçlunun eski adresinde bırakılmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, İİK 8. madde hükümleri de göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi ile davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak davasına ilişkindir.
1-2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 4949 sayılı Yasanın 101. maddesiyle değişik 363. maddesi hükmüne göre; Yasa’nın yürürlüğe girdiği 30.7.2003 tarihinden sonra icra mahkemelerince verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 2.000.000.000 TL.’yi geçmesi gerekir.
İİK’na 4949 sayılı Yasa’nın 102. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca da; bu parasal sınır, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerlendirme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların (on milyon TL) 10.00.YTL‘yi aşmayan kısımları dikkate alınmaz.
2009 yılında bu parasal sınır 4.030,00TL.olarak uygulanmıştır. Öte yandan 14.11.2009 gün ve 27406 sayılı
Resmi Gazetede ilan edilen Maliye Bakanlığı’na ait 392 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, 2009 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranı %2.2 olarak öngörülmüştür. Buna göre, 2010 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 4.110,00-TL.’sını geçmesi gerekir.
Somut olayda, Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğünün 2009/8647 Esas sayılı takip dosyası yönünden temyiz konusu dava değeri 2.465,90 TL dir.
Bu durumda anılan takip dosyası yönünden hüküm kesin nitelik taşıdığından davacı 3.kişi ile davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçelerinin İİK’nun 363, 365/3 Eki 1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı reddi gerekmiştir.
2-Somut olayda 2009/8645 Esas sayılı takip dosyasından ödeme emri davalı borçluya haciz adresi dışında Ticeret Sicil Memurluğu adresinde tebliğ edilmiş, haciz borçlunun yokluğunda ve davacı 3.kişi huzurunda yapılmıştır. Borçlunun haciz adresinden 14.01.2009 tarihinde ayrıldığı ticaret sicil kaydı, borçlunun 14.01.2009 tarihli tahliye ihtarı, davacının sunduğu kira sözleşmesi ve İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/184 Esas sayılı dosyasındaki 16.12.2009 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. 02.02.2010 tarihinde haczedilen dava konusu hürmak enjeksiyon makinası Küçükcekmece 3.İcra Müdürlüğünün 2008/15157 Esas sayılı takip dosyasından 02.03.2009 tarihinde takip alacaklısı …tarafından alacağa mahsuben ihale ile alınmış ve Büyükçekmece 6.Noterliğinin 16.06.2009 tarihli satış sözleşmesi ile davacı 3.kişi …’e satılmıştır. …dava konusu enjeksiyon makinasının mülkiyetini ihale ile alıp ihale kesinleştikten sonra davacı 3.kişi Murat’a sattığından ve İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi davacı 3.kişi yararına olup aksinin davalı alacaklı tarafından ispatlanamadığından 2009/8645 Esas sayılı takip dosyası yönünden davacı 3.kişinin istihkak davasının kabülü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmeyecek şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi ve davalı alacaklı vekilinin Küçükçekmece
1.İcra Müdürlüğünün 2009/8647 Esas sayılı takip dosyasındaki mahcuza yönelik temyiz taleplerinin (dilekçesinin) hükmün kesin olması nedeniyle reddine (2)nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişi ve davalı (alacaklı)’ya geri verilmesine 1.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.