Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/8592 E. 2011/2469 K. 21.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8592
KARAR NO : 2011/2469
KARAR TARİHİ : 21.03.2011

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlular aleyhine İstanbul 8.İcra Müdürlüğünün 2008/24228, 2008/24225 ve 2008/26196 Esas sayılı dosyalarından yapılan takipte alınan talimatlar ile Ümraniye 1.İcra Müdürlüğünün 2009/4566, 2009/4564 ve 2009/4565 Tal.sayılı dosyalarından haczedilen taşınırların müvekkiline ait olup, finansal kira sözleşmesine konu olduğunu ve borçlu ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, talimat icra dairesi olan Ümraniye 1.İcra Müdürlüğünün yaptığı haciz işlemlerine ilişkin şikayetlerin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili Ümraniye İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK.nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı taşınır mala ilişkin istihkak davasıdır.
Basit yargılama usulüne göre yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebilir. (H.U.M.K. 187/2) Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hakim doğrudan (resen) yetkisizlik kararı veremez.
Somut olayda, davalı alacaklının yetki itirazında bulunmadığı gözetilerek davanın esasının incelenmesi yerine doğrudan yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre ise, taşınır mala ilişkin istihkak davalarının HUMK 9. ve 512 maddeleri gereği, a) Davalının ikametgahının bulunduğu b) Asıl icra takibinin yapıldığı c) Haczi uygulayan talimat icra dairesinin bulunduğu d) Haczin uygulandığı yer ile eşyanın bulunduğu yerin farklı olması durumunda eşyanın bulunduğu yerdeki İcra Mahkemesinde açılabileceği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. İstihkak davası bu yetkili İcra Mahkemelerinden birisinde açıldığı takdirde yetkisizlik ilk itirazı olsa dahi mahkemece yetkisizlik kararı verilemez. Öyleyse, asıl icra takibinin yapıldığı İstanbul İcra Mahkemesinin yetkili olması nedeniyle, yetkisizlik kararı verilmesi de doğru değildir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan ve istihkak davasının nitelendirmesinde hata yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3. kişiye geri verilmesine 21.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.