YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8581
KARAR NO : 2011/1777
KARAR TARİHİ : 01.03.2011
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Fatih 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/4069 Esas, Silivri İcra Müdürlüğü’nün 2007/709 talimat sayılı dosyasından, davalı borçlunun borcu nedeniyle 17.05.2007 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirket ile aralarında organik bağ bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulüyle haczin kaldırılmasını, %15 tazminatın tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacıyla borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu takip konusu işçi alacağının …Otel İşletmeciliği tarafından halen ödenmediğini haciz tamamlanmadığından dava şartının bulunmadığını belirterek davanın reddi ile % 40 tazminatın tahsilini savunmuştur.
Davalı borçlu tebligata rağmen savunma yapmamıştır.
Mahkemece davacı 3. kişi tarafından beş alacaklı aleyhine açtığı istihkak davalarının kabulüne alacaklılar tarafından açılan istihkak davasının kaldırılmasına ilişkin birleştirilen davaların reddine karar verilmiş; hüküm Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 12.03.2009 tarihli ilamı ile HUMK 43.ve 45. maddeleri anlamında davalılar arasında bağlantı bulunmadığından beş davanın birleştirilmesinin doğru olmadığı HUMK 46. madde gereğince davaların ayrılmasına karar verilmesi gereğine değinmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tefrik edilen bu dosyada iddia, savunma ,toplanan delillere göre; davacı 3. kişinin istihkak iddiasının davalı alacaklı vekilinin Fatih İcra Hukuk Mahkemesi’ne açmış bulunduğu 2007/1265 sayılı davada davanın derdestlik itirazı nedeniyle acılmamış sayılmasına karar verildiği ve alacaklı vekilinin davacı vekili olarak söz konusu davayı takip etmediği gibi temyizden feragat ederek kesinleştirdiği böylelikle bu davanın davacısı 3. kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı alacaklının kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak davasına ilişkindir.
Somut olayda Fatih İcra Hukuk Mahkemesinin 22.05.2007 Tarih 2007/887-744 Esas-Karar sayılı ilamı gereğince 17.05.2007 tarihli haczin İİK 99 madde gereğince yapılmış sayılmasına karar verilmiş süresi içinde davalı alacaklı tarafından 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması talebiyle Fatih İcra Hukuk Mahkemesine 25.07.2007 Tarihinde dava açılmıştır.Alacaklı tarafından açılan 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması amacıyla İİK 99.maddeye göre açılan dava, davacı 3.kişi tarafından açılan bu dava ile birleştirilerek (Fatih İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/1262 ve 1264 Esas sayılı davaları gibi)sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Fatih İcra Hukuk Mahkemesinin 04.02.2008 Tarih 2007/1265Esas-2008/89 Karar sayılı ilamıyla alacaklı tarafından açılan dava, 3.kişi tarafından açılan dava nedeniyle derdestlik itirazı gerekçesiyle reddedilmiştir.Alacaklı tarafından açılan davanın red gerekçesi hatalı ve usule ilişkin olduğundan bu ilamla alacaklının 3.kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılması ve davanın konusuz kaldığının kabülü doğru değildir. Haczin İİK 99 madde gereğince yapılmış olması davacı 3.kişinin istihkak davası açmasına engel olmaz. Ancak 3. kişi tarafından bu dava alacaklıya verilen 7 günlük süre
dolduktan ve alacaklı bu süre içinde dava açmaması nedeniyle istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı gözetilmeden açılması halinde hukuki yararı tartışılabilir. Aksi durumda sadece ispat külfeti yer değiştirerek alacaklı dava konusu mahcuzların borçluya ait olduğunu ispatlama yükümlülüğü altına girer.
Mahkemece ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğu kabul edilerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mevcut delil durumu ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yerolmadığına şeklinde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 1.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.