Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/7447 E. 2011/639 K. 01.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7447
KARAR NO : 2011/639
KARAR TARİHİ : 01.02.2011

.MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın, davalının işleteni-sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda hasar gördüğünü, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ileri sürerek 16.935,86 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, 4.784,36 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkili nezdinde sigortalı olan… plakalı çekici ile… plakalı dorsenin önündeki başka bir araca çarptığını, davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracında sigortalı araca arkadan çarptığını, sigortalısına 02.05.2006 tarihinde 15.000,00 TL, 26.06.2006 tarihinde 18.871,73 TL ödediğini, davalının ödenen tazminatın % 50 kusur oranına karşılık gelen kısmından sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Ancak dava dilekçesi ekinde yer alan iki ayrı ibranamede, yukarıda tarihleri ve tutarları yazılan tazminatın sigortalıya ödendiği anlaşılmakla beraber, her iki ibranamede… plakalı çekicide meydana gelen hasara ilişkin ödemelerdir. Oysa davalı aracı, dorseye çarpmış olup
ancak dorsede tespit edilen hasardan sorumlu tutulabilir. O halde, davacı vekiline, dava dilekçesi açıklatılıp, dorseye ilişkin ödeme ve rücu talebi var ise değerlendirilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekir.
3-Kabule göre de, kusur durumunun belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu tarafından alınan raporda davalının arkadan çarpma olayında tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Ancak davacı tarafından, davalının % 50 kusurlu olduğu ileri sürülerek talepte bulunulmuş olması nedeni ile, dorsede belirlenen 8.300,26 TL hasar bedelinin % 50 kusura isabet eden kısmında davalının trafik sigortası tarafından ödenen 3.517,00 TL’nin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken HUMK’nun 74. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 53,60 TL fazla alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 1.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.