Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/6740 E. 2010/11117 K. 16.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6740
KARAR NO : 2010/11117
KARAR TARİHİ : 16.12.2010

MAHKEMESİ : Denizli Asliye 3. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu Meziyet aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı …’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Mehmet vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazların satış bedeli ile satış tarihindeki gerçek değerleri arasında misli fark bulunduğu ancak mislini aşan önemli bir fark bulunmadığı, satış tarihi itibariyle mevcut hacizlerin kaldırılmış olduğu ve tapu siciline güvenerek taşınmazların satın alındığı bu nedenle de muvazaanın düşünülmemesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK’nın 278/2 maddesine göre taşınmazın satış bedeli ile satış tarihindeki gerçek değeri arasında başka bir deyişle edimler arasında aşırı fark bulunduğu hallerde yapılan satış bağışlama hükmünde olup tasarruf iptale tabidir. 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiği yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadıkça 3. kişinin iyi niyet iddiasının
2010/6740
2010/11117
dinlenmesine olanak yoktur. Somut olayda taşınmazların satış bedeli toplamı 16.500 TL aynı taşınmazların gerçek değerleri toplamı ise 33.339 TL olup bedeller arasında fahiş fark mevcuttur. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.