Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/6364 E. 2011/2901 K. 31.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6364
KARAR NO : 2011/2901
KARAR TARİHİ : 31.03.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Davacı tarafça davalı … hakkında icra takibi yapılmamasına, takibin…Bolsoy Ltd. Şti. hakkında yapılmasına, davacı tarafın … hakkında amme alacaklarının tahsil usulü uyarınca dava sırasında da takip yapılabileceğine, bu konuda davacı tarafın vereceği bilgiye göre takip bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davalı hakkında takip yapılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için borçlu davalı hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu takibin dava açılırken bulunması önem arz etmeyip yargılama sırasında da icra takibinin yapılması yeterli bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece davalı borçlu aleyhine davacı hazine tarafından yapılmış bir icra takibinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dairenin önceki bozma kararından sonra davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 11.09.2008 ve 30.10.2008 tarihli yazılardan borçlu davalı hakkında değişik kurum ve kuruluşlara haciz bildirilerinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece borçlu davalı … hakkında davacı idare tarafından yapılan icra takipleri ile ilgili tüm belgelerin getirtilerek borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşip kesinleşmediğinin irdelenmesi, kesinleşmiş ise davanın esasına girilerek tarafların tüm delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.