Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/6202 E. 2011/479 K. 27.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6202
KARAR NO : 2011/479
KARAR TARİHİ : 27.01.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davacı …’a ait olup diğer davacı tarafından kullanılan ve davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı kamyonun yolcu otobüsüne çarparak hasarlandığını, davacıların otobüste oluşan hasar nedeni ile 9.913 TL ödeme yaptıklarını, kaza tarihinde … poliçe limitinin 750 TL olduğunu açıklayıp, 750 TL ile bu miktara tekabül eden yargılama gideri ve faiz ile birlikte 3.337 TL nin son ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, 1.698,81 TL nin son ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre , davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortasına dayalı ve trafik kazasından kaynaklanan rücuan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, ödedikleri 3.337 TL.nin son ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece son ihtar tarihinin hangi tarih olduğu açıklattırılmadan infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
Bu durumda mahkemece, son ihtar tarihinin tesbit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Zorunlu mali sorumluluk sigortası ile güvence altına alınan asıl menfaat sigorta ettirenin menfaatidir.Bu nedenle üçüncü kişilere zarar veren motorlu araç işleteni olan sigorta ettiren ,zarar görenlere tazminat ödemesinde bulunduktan sonra kendi sigortacısından , sigorta limitleri ve koşulları içinde kalan ve gerçek zarara ilişkin bölümünü dava yoluyla talep edebilir. Ancak, sigorta sözleşmesinin akidi olmayan ve motorlu araç işleticisi veya onun durumunda bulunmayan kişilerin ise böyle bir talep hakkı yoktur.
O halde mahkemece, sigorta sözleşmesinin akidi olmayan davacı …’ın talebinin aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.1.2011 günü oybirliği ile karar verildi.