YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5640
KARAR NO : 2010/11193
KARAR TARİHİ : 16.12.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında temlik alan davacı vekili ile süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın tek taraflı kaza sonucu pert olduğunu, davalı kasko sigorta şirketinin ödeme yapmadığını açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 11.000 TL araç bedeli ile ikame araç kiralandığı için günlüğü 100 TL den 49 gün içinde 4.900 TL kiralama bedeli toplamı olan 15.900 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, 11.000 TL tazminatın 25.2.2008 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, temlik alan davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Katılma yolu ile kararı temyiz eden temlik alan davacı vekiline, davalı vekilinin temyiz dilekçesi 25.3.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup, karar davacı vekili tarafından HUMK`nun 433/2 nci madde hükmünde yazılı 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 12.4.2010 günü temyiz edil-
2010/5640
2010/11193
miştir. 1.3.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, HUMK.nun 432/4 ncü maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Kasko sigortası genel şartlarının 3.3.1.2. maddesi gereği,onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere, hasar anındaki sigorta değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.
Temyiz dilekçesine ekli belge ile davacıya ait 04 AD 227 plakalı aracın trafik kaydı üzerinde haciz bulunduğu iddia edilmiş olup, bu iddianın doğru olması durumunda aracın davalıya hukuken teslimi mümkün olamayacağından, haciz kayıtları araştırılarak, aracın kaydında halen geçerli haciz olması halinde aracın 2.el piyasa değerinden sovdaj değeri düşülerek bakiye miktara hükmedilmesi gerekirken, bu konu araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
2010/5640
2010/11193
hüküm BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.