Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/5314 E. 2011/1004 K. 10.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5314
KARAR NO : 2011/1004
KARAR TARİHİ : 10.02.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, borçlu davalı … … hakkında yapmış olduğu icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait 270 ada 21 parsel sayılı taşınmazını önce … …’ye sattığını, …’in de davalılardan …’a sattığını, 1876 ada 4 nolu parselini davalı … …’e, 3071 sayılı parselini ise davalı Rıfat Kabukçu’ya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece yapılan satışların muvazaalı olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve yapılan tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar İİK.nun 282. maddesi uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Zorunlu dava arkadaşı durumunda olan kişilerin tümünün davalı olarak gösterilmemesi halinde eksik gösterilen kişi veya kişilere dava dilekçesinin tebliği ile davaya dahil edilmeleri sağlanmalıdır. Somut olayda dava ve temyize konu edilen 270 ada 21 sayılı parsel borçlu davalı … tarafından dava dışı … …’ye, onun tarafından da davalı …’a satılmıştır. Dava-
cı dava dilekçesinde borçlu … … ile … taraf olarak gösterilmiş ancak borçlu ile işlemde bulunan … … davaya dahil edilmeksizin davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece davacıya borçlu ile işlemde bulunan … …’yi davaya dahil etmesi için süre verilmeli ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Davalı … vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 10.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.