YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5133
KARAR NO : 2011/2489
KARAR TARİHİ : 21.03.2011
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde temlik alan vekili ile davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı aracın, meydana gelen tek taraflı kazada pert total olduğunu, başvuruya rağmen davalı sigortanın ödeme yapmadığını belirterek, 11.737.00 TL’nın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, gerçeğe aykırı beyanla hususi araç olarak sigortalanan aracın, kiralık olarak kullanımı sırada kazanın meydana geldiğini, TTK.’nun 1290. ve Kasko Sigortası Genel Şartları C.2.2. maddeleri uyarınca sözleşmeden cayma haklarını kullandıklarını, poliçenin hükümsüz kaldığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, hususi araç olarak poliçe düzenlendiği halde aracın kiralık olarak kullanıldığı, davalı tarafça sözleşmeden cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, hasardan, davalı … şirketince kiralık olarak kullanıldığının bilinmesi halinde tahakkuk ettirilecek prim oranında proporsiyon yapılması gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, 4.191.78 TL’nın, 18.09.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, temlik alan vekili ile davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, temlik alan vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
HUMK.’nun 381.- 389. maddelerinde, hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 388. maddesinde; hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanının hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
HUMK.’nun 186. maddesi hükmünce, müddeabihin dava sırasında davacı tarafından üçüncü şahsa temlik edilmesi halinde, üçüncü şahıs davalının rızasını almadan, kendiliğinden müddeabihi devretmiş olan eski davacının yerine geçer, onun hak ve yetkilerini kullanır. Mahkemece, kararın buna uygun şekilde düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece, alacağın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine denilerek, temlik alan lehine hüküm kurulup kurulmadığının açıkça belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3- Kabule göre de:
Dosya içeriğinden, dava konusu aracın üçüncü şahsa kiralandığı, kaza ve hasarın da bu sırada meydana geldiği anlaşılmakta olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Dosyada mevcut 15.01.2009 tarihli uzman bilirkişi kurulu ek raporunda, davacıya ait araç ile aynı marka model ve tipteki araçlara kesilen rent a car poliçesi ve hesaplanan net prim miktarları dikkate alınarak, kıyasen rent a car olarak sigortalansa idi ödenmesi gereken prim fiyatı ile ödenen prim arasındaki farka göre tazmini gereken hasar bedeli 10.326.00 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemece, oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunan bu hesaplamaya göre tazminata hükmedilmesi gerekirken, davalı … şirketinin somut delile dayanmayan ve tek taraflı beyanına itibar edilerek oranlama yapılıp, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, temlik alan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, temlik alan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 186,65 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı temlik alana geri verilmesine 21.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.