Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/4950 E. 2010/5387 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4950
KARAR NO : 2010/5387
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Turhal İcra Müdürlüğünün 2008/2217 esas sayılı takip dosyasında 20.3.2009 tarihinde haczedilen menkul malın, müvekkili tarafından borçluya kiraya verilmiş olup mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılmasını ve tazminat talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, mahcuzun borçluya ait olduğunu, kiralamanın muvazaalı olup alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik bulunduğunu belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, mahcuzun davacı tarafından finansal kiralama yoluyla borçluya kira verilmiş olduğu, haczin kira sözleşmesinden sonra yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Turhal İcra Müdürlüğünün 2008/2217 sayılı takip dosyasında 20.3.2009 tarihinde haczedilen forklift üzerindeki haczin kaldırılmasına, forkliftin değerinin % 15’i olan 750.TL. tazminatın davalı alacaklıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davalı alacaklı tarafından gönderilen mazeret telgrafının karardan sonra, 6.5.2009 tarihinde dosyaya girmiş olmasına göre, davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd. maddelerine dayanarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Mahkemece dava konusu mahcuzun, 3 kişi tarafından borçluya finansal kiralama sözleşmesi ile kiraya verildiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de taraflar arasındaki 13.3.2009 tarihli kira sözleşmesinin, finansal kiralama sözleşmesi olmayıp noter tasdikli iş makinası kira sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu mahcuz, borçlunun işyerinde borçlunun hazır bulunduğu sırada haczedilmiştir. İİK.nun 97/a. maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Borçlu şirket temsilcisi haciz sırasında mahcuzu 3. kişiden kiraladıklarını ileri sürerek, takip tarihinden sonra düzenlendikleri anlaşılan iş makinası kiralama sözleşmesi ve fatura sunmuştur. O halde mahkemece yapılacak iş, davacı tarafından ibraz edilen faturanın menşeine inilerek, fatura dipkoçanı da incelenmek suretiyle geçerliliğini araştırmak, gerekirse alıcı ve satıcının ticari defter ve kayıtlarını getirterek incelemek, 3.kişi ile borçlu şirket arasında organik bir bağ bulunup bulunmadığını borçluya ait sicil kayıtlarından araştırmak ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Kabule göre de; İİK.nun 97/15 maddesi hükmü gereğince 3.kişi yararına tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyetinin gerçekleşmesi zorunludur. Somut olayda davalı alacaklının kötü niyeti açıkca saptanmamıştır. Bu durumda davalı alacaklının tazminatla sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı alacaklı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 10.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.