Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/4935 E. 2011/529 K. 27.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4935
KARAR NO : 2011/529
KARAR TARİHİ : 27.01.2011

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı müvekkiline ait aracın trafik kazasında hasarlandığını, araçta tesbit bilirkişi raporuna göre 11.210 TL tutarında hasar meydana geldiğini ihbara rağmen davalının aracın rent a car olarak kullanıldığı iddiası ile hasarı ödemediğini, müvekkili şirketin turizm ve taşımacılık işi ile iştigal ettiğini rent a car şirketi olmadığını belirterek 11.210 TL.nin kaza tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili aracın rent a car olarak kullanılması sırasında meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını, hasarın fahiş olduğunu kaza tarihinden ticari faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
TTK.nun 1281. maddesine göre hasarın teminat dışı olduğunu ispat davalı … şirketine düşmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen 28.3.2007/2008 vadeli Kasko Sigorta Poliçesinde davacı aracı özel oto olarak sigortalanmış ve poliçenin özel şartlarında “sigortalı aracın sürücü kursu aracı taksi veya dolmuş olarak işletildiği veya kullanıldığı, ayrıca günlük veya kısa yahut uzun süreli olarak kiralandığı esnada meydana gelen yangın ve çalınma dahil tüm hasarlar aksi açıkça kararlaştırılmış ve gereken ek primde ödenmiş olmadıkça sigorta teminatının dışındadır.” düzenlemesi getirilmiş ise de, Kasko Sigortası Genel Şartlarında özel aracın sigortacının bilgisi dışında ticari (kiralık) olarak kullanılması teminat dışı bir hal olarak düzenlenmemiştir. Söz konusu madde sigorta primini yükseltmeyi amaçlamaktadır. Zira aracın kiraya verilmesi rizikonun gerçekleşme ihtimalini yükselten bir davranış olup doğrudan rizikonun gerçekleşmesine sebebiyet verecek bir davranış tarzı değildir.
Somut olayda, davalı … vekili, aracın rent a car olarak kullanılması sırasında meydana gelen hasarın poliçe teminatı dışında kalması nedeniyle zarardan sorumluluklarını bildirmiş, 26.1.2009 tarihli cevabi yazıda ” bir aracın rent a car veya kısa veya uzun vadeli kiralık olarak kullanılan bir araç olması halinde şirketleri tarafından bu tür araçlara kasko sigortası poliçesi tanzim edilmediğini, bu tür faaliyetlerde kullanılan araçların sigortalanmasının çok özel hallerde aracın faaliyet alanı ve kullanım şartları gibi konuları gözönüne alınarak araca hiç bir hasarsızlık indirimi uygulamadan sigortalı araca ilişkin olarak 17.400 TL.lik araç bedeline vergi dahil brüt prim 700.02 TL yerine 1.471,05 TL alınması gerektiğini” belirtmiştir.
Öte yandan davacı aracın sürücüsü … …, davalı …Ş’ne gönderdiğini faksta, ” aracın kiralık olarak dayısına tahsisli olduğunu” bildirmiş, aynı kişi talimatla alınan 18.2.2008 tarihli beyanında, “dayısının davacı şirketin sahibi ile yakın ahbap olduğunu, işlerini görmesi için, davacı şirkete ait aracın dayısına tahsis edildiğini aracın rent a car olarak kiralanmadığını, şahsi dostluk nedeniyle verildiğini, kendisinin bilgisizliğinden dolayı o tarihte aracın
kime ait olduğunu bilmediğinden aracın rent a car’a ait olduğunu söylediğini beyan etmiş, yine 23.1.2008 tarihli oturumda dinlenen davacı tanığı … davacı şirkette çalıştığını davacı şirketin otobüs işletmeciliği ve servis işi ile iştigal ettiğini araç kiralama işi yapılmadığını bildirmiştir. Bilirkişi Dr … raporunda, sigortalı aracın rent a car şeklinde kiralanması halinin teminat dışı alacağı hükmünün geçerli olmadığını, TTK.nun 1291 maddesinde düzenlenen rizikonun ağırlaştırılmaması, ağırlaşmış ise, ihbar görevine aykırılık teşkil edeceğini, TTK.nun 1264 maddesinin 3. fıkrası gereğince, TTK.nun 1291 maddesinin sigorta ettiren kimse aleyhine olarak sözleşme ile değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesi halinde, kanun hükümlerinin resen tatbik olunacağını, aykırılığın müeyyidesinin aynı maddede durumun öğrenilmesinden sonra sözleşmesin feshi olarak düzenlendiğini, TTK.nun 1291 maddesi gereğince, riziko gerçekleştikten sonra sigorta sözleşmesinin feshedilmesinin mümkün olmadığını bu nedenle sigorta tazminatından indirim yapılabileceğini bildirmiştir.
Mahkemece, davacı aracının olay sırasında sürücüsü olan … …’ın davalı …Ş.ne gönderdiği 11.5.2007 tarihli fakstaki beyanına itibar edilerek aracın kiralık araç olduğunun kabulü ile bu durumun Kasko Sigortası Genel şartlarında teminat dışı bir hal olarak düzenlenmemiş ise de davalı şirketçe kiralık araçlara kasko poliçesi yapılmadığının bildirildiği davacının aksini iddia ve ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı … şirketine sürücü … … tarafından gönderilen 11.5.2007 tarihli fakstaki beyanlar tek başına aracın kiralık araç olarak kulanıldığını ispata yeterli bir delil olmadığı gibi aynı şahıs tanık olarak verdiği ifadesinde aracın kiralık olmadığını şahsi dostluk sebebiyle aracın dayısına işlerinde kullanması için tahsis edildiğini söylemiştir. Yine davacı şirkette çalıştığı anlaşılan diğer tanıkta davacı şirketin araç kiralama işiyle istigal etmediğini beyan etmiştir.
Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle davacı şirketin ticari defter, belge ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davaya konu sigortalı aracın kiralık araç olarak kullandırılıp kullandırılmadığı
kiralık olarak kullanılmadığı tesbit edilmesi halinde, hasar bedeline hükmedilmesine, kiralık araç olarak kullanıldığının tesbiti halinde, tahakkuk ettirilen prim ile aracın kiralık olarak kullanılacağının bilinmesi durumunda tahakkuk ettirilmesi (ödenmesi) gereken prim arasındaki oran belirlenerek, bu orana göre hasardan bir anlamda proporsiyon indirimi yapılarak davalı … şirketinin ödenmesi gereken hasar miktarının hesaplanması için uzman bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.1.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.