Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/4458 E. 2011/323 K. 24.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4458
KARAR NO : 2011/323
KARAR TARİHİ : 24.01.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın, davalıların sorumluluğundaki yolda çalışma yapılırken gerekli güvenlik tedbirleri alınmadığından hasarlandığını belirterek, sigortalısına ödediği 8.670.00 TL’nın, 02.03.2007 ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … vekili, yargı yolu ve husumet itirazında bulunup, kusuru ve tazminat miktarını kabul etmediklerini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, yol yapımı sırasında gerekli tüm tedbirlerin alındığını, kazada sürücünün kusurlu olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, davanın kısmen kabulü ile, 6.262.36 TL’nın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Belediyeler kamu tüzel kişileri olup, görmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar
tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanırken oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanmakta olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayanılarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca, idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davalı … aleyhine hizmet kusuruna dayanılarak dava açıldığından, mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle, davalı … yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması doğru değildir.
2- Bozma neden ve şekline göre, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Başkanlığına geri verilmesine 24.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.