YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4193
KARAR NO : 2010/8399
KARAR TARİHİ : 18.10.2010
MAHKEMESİ :… Asliye 2. Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi. Gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalıya kasko sigortası sözleşmesiyle sigortalı olan aracın hasarlandığını, ancak sigorta tarafından hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 14.286,00 TL tazminatın ödeme tarihi 10.08.2005’ten reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın kaza sonrası terk edildiğini, sürücünün alkollü olduğunu ve hasarın teminat dışı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, hasarın teminat dışı olduğunun davalı sigortaca ispatlanmadığı, ancak ıslahla artırılan kısmın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, belirlenen 3.000,00 TL tazminatın dava tarihinden reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.3.1. maddesine göre sigortacı, hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat
Miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorunda olup, kural olarak bu sürenin dolmasıyla davalı sigortanın temerrüdü oluşur.
Mahkemece, anılan düzenleme uyarınca bir araştırma yapılmaksızın, dava tarihinden faize hükmedilmiş, ancak davacı tarafça başvuru yapıldığı savunulmuştur. Nitekim dosyadaki belgeler ve eksper raporunun düzenlenmiş olmasına göre, davalıya bir başvuru yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, eksper tarafından gerçek zararın tespitinden sonra davalı … şirketinin sigorta teminatını ödeme yükümlülüğünün doğduğunun kabulü ile kural olarak 20.06.2005 eksper raporunun düzenlenme tarihinden itibaren davacı yararına temerrüt faizine hükmedilmesi gereklidir, Ancak, gerek dava ve gerekse ıslah dilekçelerinde bu tarihten daha sonraki bir tarih olan 10.08.2005 tarihinden faiz istenmiştir.
Bu durumda mahkemece HUMK’nın 74. maddesi de gözetilerek, 10.08.2005 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden hüküm kurulması doğru olmayıp, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiş ise de anılan yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinin 1. satırındaki “dava tarihinden” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine “talep tarihi 10.08.2005’den” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 27,85 TL fazla alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.