Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/4047 E. 2011/301 K. 24.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4047
KARAR NO : 2011/301
KARAR TARİHİ : 24.01.2011

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (3.kişi) vekili, davalı alacaklı tarafından borçlu aleyhine Bakırköy 1.İcra Müdürlüğünün 2007/5312 Esas sayılı dosyasından yapılan takipte alınan talimat ile Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğünün 2007/2862 Tal. sayılı dosyasından 20.7.2007 tarihinde yapılan haciz işleminde, borçlu ile ilgisi olmayan müvekkiline ait işyerindeki menkullerin haczedildiğini ileri sürerek, haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuş ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, toplanan delillere göre; borçlu şirketin haciz yapılan yerdeki şubesini takip ve haciz tarihinden çok önce kapattığı, haczin borçlunun huzurunda ve tescilli adresinde yapılmadığı, borçlu şirket ile davacı 3.kişi şirket arasında organik bağ bulunmadığı ve mahcuzların davacıya ait olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu mahcuzlar davacı şirketin adresinde haczedilmesine rağmen, haciz mahallinde borçlu şirket adına düzenlenmiş belgeler bulunduğu ve haczedilen krom miller üzerinde borçlunun ticaret ünvanın yazılı olduğu, 20.07.2007 tarihli haciz tutanağı ile tesbit edilmiştir. Davacı 3.kişi
ve davalı (borçlu) şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinden, davacı şirketin 30.09.2004 tarihinde kurulduğu, 22.12.2004 tarihinden itibaren de haciz adresinde faaaliyete başladığı görülmektedir. Borçlu şirket ise 01.03.1995 tarihinde kurulmuş ve 20.02.2003 – 22.12.2004 tarihleri ile 30.06.2005 – 29.07.2005 tarihleri arasında haciz adresini şube işyeri olarak kullanmıştır. Takip konusu alacak, davalı alacaklının borçlu şirkette 01.05.1995 – 22.04.2004 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin işçi alacağıdır.Buna göre, davacı şirket alacağın doğumundan sonra borçlu şirketin şube adresinde kurulmuş olup, haciz adresinin davacı ve borçlu tarafından bir süre birlikte kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ticaret sicil kayıtları, haciz mahallinde borçlu şirkete ait bulunan evraklar, 11.04.2007 – 04.04.2007 – 26.06.2007 tarihli faturalar içeriğinden, davacı ile davalı borçlu şirket arasında danışığa dayalı işlemler ve organik bağ bulunduğu, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile alacaklı yararına olup, bu karinenin aksinin davacı tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 24.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.