Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/330 E. 2010/757 K. 04.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/330
KARAR NO : 2010/757
KARAR TARİHİ : 04.02.2010

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili davalılardan… İnşaat Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptıklarını ancak borçlu davalının alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile İSKİ’den ihale ile aldığı işin karşılığı olan bedeli diğer davalı MRS İnş. Denizcilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.ne temlik ettiğini öne sürerek yapılan temlik tasarrufunun iptalini talep etmiştiş, yargılama sırasında … Petrol Ürünleri Tic. Ltd. Şti. ve … haklarının etkilenmesi ihtimali nedeniyle davalılar yanında davaya katılmışlardır.
Davalılardan MRS İnş. Denizcilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. ihale ile alınan işin gerçekte kendisi tarafından yapılacağını, borçlunun sadece ihaleyi aldığını, ihale ile ilgili tüm giderlerin kendileri tarafından karşılandığını, borçlu davalıyı daha önce tanımadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı… İnşaat Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. temsilcisi ise davacı tarafa borçlu olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece davalılar arasında yapılan temlik işleminin mal kaçırma amacına yönelik olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece yapılan tasarrufun mal kaçırma amacı ile yapıldığına ilişkin kanıt bulunamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. İİK.nun 280/1 maddesinde borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı ile yaptığı tüm işlemler borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal olunacağı öngörülmüştür. Somut olayda davalı MRS İnş. Denizcilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde borçlu davalının maddi sıkıntı içinde bulunması nedeniyle ihaleye giremeyecek durumda olduğunu borçlu şirketin ihaleyi alabilecek mali gücünün bulunmadığını savunmuş, ayrıca davalı MRS İnş. Denizcilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. ortağı ve temsilcisi olan Mehmet Babürhan Batu ile borçlu… İnşaat Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. ortağı ve yöneticisi Mevlüt…’in oğlu olan Mustafa…’ın dava dışı ARS İnş. Ltd. Şirketinde ortak olukları sözü edilen şirketlerin dosyada bulunan ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmıştır. Yine ihale ile alınan işin tamamının alt yükleniciye devredilmesinin mevzuata aykırı olması nedeniyle işin %20.30’nun borçlu davalı… İnşaat Ltd. Şti. tarafından, %79.70nin ise davalılardan MRS İnşaat şirketi tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Ayrıca davalı MRS İnşaat şirketi borçlu davalının bir takım borçlarını ödediği ve ihale ile ilgili giderlerin kendileri tarafından karşılandığını savunmuş ise de bu savunmaya ilişkin yasal ve inandırıcı delil ibraz etmemiştir. Bu durumda davalı 3. kişi konumunda bulunan MRS İnş. Denizcilik Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilebilecek durumda olduğu, tasarrufun borcun doğum tarihinden sonra yapılmış olduğu, mevzuata göre alt yüklenici olarak işin tamamını yapamayacağı halde ihale bedelinin tamamının borçlu davalı tarafından diğer davalı şirkete temlik edilmesinin yasal ve geçerli bir gerekçesinin bulunmadığı, ticaret amacı ile kurulan bir şirketin hiçbir karşılık almadan, kendisi tarafından alınan ihale bedelinin tamamının bir başka şirkete temlik edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi ticari hayatın gerçekleri ile de
Uyuşmadığı anlaşıldığından İİK.nun 280. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 4.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.