Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/3132 E. 2011/1466 K. 22.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3132
KARAR NO : 2011/1466
KARAR TARİHİ : 22.02.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili,müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın meydana gelen kazada ağır hasar gördüğünü, sigorta şirketinin 2 ay sonra 83.500 TL. araç bedelini ödediğini, aracın kamyon olup taşıma işinde kullanıldığını, sigorta şirketinin geç ödeme yapması nedeniyle kazanç kaybına uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere geç ödeme nedeniyle meydana gelen 2.000 TL. kazanç kaybı, rayiç değerin altında yapılan 4.000 TL. eksik ödeme olmak üzere 3.000 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 17.416 TL. kazanç kaybı, 4.000 TL. eksik ödenen tazminat olmak üzere 21.416 TL. ye yükseltmişdir.
Davalı vekili, kazanç kaybının kasko sigorta poliçesi kapsamında olmadığını, ek sözleşme bulunmadığını, geç ödemenin davacının aracın perttotal yapılmasını istemesi nedeniyle meydana geldiğini kusurun davacıda olduğunu, davacının ödeme yapılmadan önce aracın yeni lastiklerini eski ve yıpranmış lastiklerle değiştirmiş olması nedeniyle eksik ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile; 21.416 TL. tazminatın kabulüne, 3.000 TL.na dava tarihinden, 18.416 TL.na ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalının araç bedelini ödemesi konusunda anlaşma yapıldığını ancak sigortanın eksik ödediği 4.000 TL.nin tahsilini talep etmiştir. TTK’nun 1269.maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270.maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur.
Mahkemece dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankanın,dava konusu olan 4.000 TL. tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı konusu araştırılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan banka şubesinin muvafakatı olup olmadığının araştırılması, bankanın muvafakatı sağlandığı takdirde bu kısım için yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacı vekili dava dilekçesinde kasko sigorta şirketinin araç bedelini geç ödemesi nedeniyle aracın çalıştırılmadığını belirterek bu süre için kazanç kaybı bedelini de talep etmiştir. Taraflar arasında geçerli kasko sigorta sözleşmesi ve kasko sigorta poliçesi genel şartlarına göre kazanç kaybı teminata dahil olmayıp poliçede teminat altına alındığında dair ek kloz da bulunmamaktadır. Ayrıca dosya içeriğine göre aracın pertotal olup olmadığı konusunda taraflar arasında anlaşmanın sağlanamaması nedeniyle geç ödeme yapıldığı anlaşılmakta olup, sigorta bedelinin geç ödenmesinin davalının kusurundan kaynaklandığı
davacı tarafından ispat edilememiştir. Açıklanan nedenlerle dosya içeriğine, poliçe genel ve özel şartlarına ve mevcut delil durumuna uygun olmayan kazanç kaybı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir.
4-Kabul şekline göre; davalı … şirketi aracın yeni olmasına rağmen davacı tarafından yeni lastiklerin değiştirilerek yerine eski ve yıpranmış lastiklerin takılması nedeniyle sigorta bedelinin eksik ödendiğini belirtmiş, mahkemece bu savunma üzerinde hiç durulmamıştır.Mahkemece davalının bu savunması değerlendirilerek, böyle bir değişikliğin ödenecek tazminata etkisi hususunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilnin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2,3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.