YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2986
KARAR NO : 2010/10634
KARAR TARİHİ : 06.12.2010
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalıya ait aracın çarpması sonucu hasarlandığını ileri sürerek, sigortalıya ödenen 3.957.00 TL’nın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayın, sigortalı araç sürücüsünün yanlış şeritte ve kapısı açık halde aracını park etmesinden kaynaklandığını, kusuru kabul etmediklerini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, kusurun tespiti yönünden, olay yerinde tutulmuş kaza tespit tutanağı, kroki, ifade tutanağı, tanık beyanı bulunmadığını, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, davacıya kasko sigortalı araç ile davalı aracının karıştığı trafik kazası sonucu, sigortalı aracın hasarlandığı sabittir. İhtilaf, kusur oranının ve hasar miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
HUMK.’nun 275. ve takip eden maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, trafik kazalarında kusur oranının ve hasarın tespiti de uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır.
2010/2986
2010/10634
Bu durumda mahkemece, sürücülerin beyanları, ekspertiz raporu, fotoğraflar, fatura ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, uzman bilirkişiden kusur ve hasar yönünden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 6.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.