Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/2954 E. 2010/5720 K. 21.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2954
KARAR NO : 2010/5720
KARAR TARİHİ : 21.06.2010

MAHKEMESİ :Kastamonu Asliye 1. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı … dışındaki davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi. Gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların sürücü, işleten ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı oldukları aracın neden olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını, bu suretle zarar gördüğünü ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 94.502,36 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı işleten vekili, kendilerinde bir kusurun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, kusur ve limit oranında sorumlu olduklarını ve kendilerine başvuru yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 95.502,36 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 10.000,00 TL manevi tazminatın sürücü ve malikten yasal faizleriyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … dışındaki taraf ve vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına göre, davalı işleten vekili ile sürücünün tüm ve davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-A) Dava, trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkeme kararında hükmedilen manevi tazminat dosya kapsamına göre uygun değildir. Zira, Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre, hakimin özel durumları göz önüne alarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı, adalete uygun olmalıdır. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davalı sürücü tam kusurlu olarak davacıya çarparak bir gözünün görme yeteneğinin kaybına neden olmuş, ayrıca yüzünde yaralar oluşmuş, bu suretle % 32,3 oranında maluliyete neden olmuştur. Davacı 20 yaşında ve lise mezunu bir gençtir. Bu itibarla, hükmedilen tazminat davacının durumu, olayın özellikleri, sorumluluğun niteliği ve olay tarihindeki paranın alım gücüne göre az olup, mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve uygulanacak faiz de nazara alınarak, adalete daha uygun bir manevi tazminat takdir edilmek üzere, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
B)Ayrıca, reddedilen manevi tazminat için AAÜT’nin 10/2. maddesi gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı işleten vekili ile sürücünün tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davacılar yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4.824,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar …, Alnıaçık Güvenlik Hizmetleri Ltd.Şti’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.