YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2857
KARAR NO : 2010/5719
KARAR TARİHİ : 21.06.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün, süresi içinde davalı … A.Ş. sigorta vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi. Gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin aracına, davalıların maliki, sürücüsü, işleteni ve sigortacısı oldukları araçların çarpmaları sonucu meydana gelen kazada, müvekkillerinin desteğin öldüğünü, destekten mahrum kaldıklarını ve manevi zarar gördüklerini ileri sürerek, ıslahla birlikte eş … için toplam 26.728,97 TL, çocukları … için 3.477,33 TL, … için 2.007,29 TL, …l için 1.027,26 TL, … için 12.000,00 TL, … için 12.000,00 TL, … için 13.000,00 TL, … için 1.500,00 TL, … için 500,00 TL, … için 11.000,00 TL, … için 4.500,00 TL, … için 3.000,00 TL, … için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve davacı eş İsminur için 2.000,00 TL, çocukları her bir çocukları için 1.500,00’er TL manevi tazminatın, davacı … için ise 3.000,00 TL tedavi masrafı ile 1.500,00 TL manevi tazminatın ve ayrıca araç hasarı için 9.489,00 TL tazminatın yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, sürücülerinin kusurunun bulunmadığını ve istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunmuştur.
Davalı … vekili, aracın maliki gözükse de 12 yıl önce sattığını, bu nedenle işleten konumunda bulunmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu savunmuştur.
Davalı … vekili, kasko sigortası olduklarını, poliçe limiti ile gerçek zarardan sorumlu olduklarını savunmuştur.
Davalı Garanti Sigortası Hesabı vekili müvekkilinin kaza tarihi itibariyle trafik sigortası teminat limiti olan 18.000.000.000 TL ile sınırlı sorumlu olduğunu, manevi tazminat ve araç hasarlarının müvekkilinden talep edilemeyeceğini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemenin, 9.489,00 TL hasar tazminatı, davacı … için 26.778,97 TL, … için 6.907,43 TL, … için 5.927,40 TL, …için 6.907,43 TL, … için 8.867,48 TL, … için 2.007,29 TL, … için 1.027,26 TL, … için 6.821,35 TL, … için 4.457,36 TL, … için 3.477,33 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigortalar limitle sınırlı sorumlu tutulmak üzere tüm davalılardan, İsminur için 1.500,00 TL, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … için ayrı ayrı 1.000,00 TL manevi tazminatın, yasal faiziyle davalılar …, Mar-Tur Otobüs İşletmesi, …, … ve …’ten tahsiline ilişkin kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce bir kısım davalılar yararına bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, yapılan yargılama sonunda, araç hasarına ilişkin olarak 7.312,05 TL’nin, davalı … A.Ş.’nin zorunlu mali sorumluluk sigortası limitini aşan 3.312,05 TL’den sorumlu tutulmak üzere davalılardan tahsiline, diğer hususlarda kararın kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davalı … A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde ve ilk bozma ilamında bir kısım davalılar hakkında verilen kararda da belirtildiği üzere zarara neden olan davalıların zarardan müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle ve talebe göre tazminatta kusura göre indirim yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … A.Ş. vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-A)Önceki Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 1. maddesi gereğince davalı … A.Ş. ihtiyari mali sorumluluk sigortası olup, gerek hasar tazminatı ve gerekse yaralanma ve ölüm nedeniyle uğranılan maddi tazminatlar bakımından, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi limiti aşan kısmından ve ancak kendi limiti oranında sorumluluğu söz konusudur.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına yanlış anlam verilmek suretiyle, davalı … A.Ş. hakkında yalnızca araç hasarına ilişkin kısım bakımından zorunlu mali sorumluluk sigortası limiti aşan kısım için hüküm kurulması, bu ilkenin ayrı bir limiti olan destek tazminatı için de uygulanmaması doğru olmamıştır.
B)Ayrıca, vekalet ücreti bakımından da HUMK’nın 417. maddesi gözetilerek, dosyadaki tüm tazminat kalemleri bakımından her iki taraf kısmen haklı çıkma oranına göre paylaştırılması gerekirken, bu ilkeye uygun olmayacak surette hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davalı … A.Ş. yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … şirketine geri verilmesine 21.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.