YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2852
KARAR NO : 2010/5718
KARAR TARİHİ : 21.06.2010
MAHKEMESİ :… Asliye 1. Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ile davalı sürücü ve işleten vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi. Gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı oldukları aracın çarparak neden olduğu kazada müvekkili …’ın yaralandığını, bu suretle kendisi ile eşi olan müvekkillerinin zarar gördüklerini ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 93.890,80 TL maddi tazminatın davalı … limitle sınırlı sorumlu olmak üzere tüm davalılardan ve toplam 12.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden reeskont faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, ödeme yaptıklarını ve sorumluluklarının kalmadığını savunmuştur.
Davalı sürücü ve işleten vekili, kusursuz olduklarını ve davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davalı … 1.750,00 TL tazminattan ve limitle sınırlı sorumlu olmak üzere toplam 93.890,60 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve davacı … için 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden yasal faizleriyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı sürücü ve işleten vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve göre, davalı sürücü ve işleten vekilinin aşağıdaki (2) bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasına dayalı yaralanma nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece ıslahla artırılan alacağa ilişkin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, zamanaşımı definde bulunan sigorta bakımından zamanaşımı nedeniyle bu istemin reddine karar verilmiş ise de somut olayda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi gereğince eylemin aynı zamanda bir suç teşkil etmesi nedeniyle davada uygulanacak zamanaşımının 5 yıldır. Bu nedenle davalı … bakımından da ıslahla artırılan kısım bakımından esastan karar verilmesi gerekirken, açıklanan gerekçeyle istemin reddi doğru olmamış ve bu nedenle hükmün davalı işleten ve sürücü vekili ile davacılar vekili yararına bozulması gerekmiştir.
3-A)Davacılar vekilinin diğer temyizlerine gelince; mahkemenin sigorta dışındaki davalılar hakkında ıslahla artırılan kısım için kurulan hükmü de doğru değildir. Zira davaya konu alacağı doğuran sebep, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. BK’nın 41. ve devamı maddelerine göre, zarardan sorumlu olanlar bakımından, gerek dava dilekçesinde istenilen ve gerekse ıslah ile artırılan kısım için haksız eylemin meydana geldiği tarihte temerrüt oluşur. Bu nedenle, ıslahla artırılan kısım için de bu davalılar bakımından kaza tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
B)Diğer yandan, kazaya neden olan aracın ticari araç olması ve buna göre ticari faaliyette kullanıldığı sırada zarara neden olunması nedeniyle, ticari işlerde uygulanması gereken avans faizine hükmedilmesi mümkünken, davacı tarafça kaza tarihi itibarıyla bundan daha az seviyede olan, reeskont faizi istenildiğinden, mahkemece HUMK’nın 74. maddesi gözetilerek reeskont faizine hükmedilmesi gereklidir. Bu itibarla yasal faize hükmedilmesi de doğru değildir.
C)Dava dilekçesinde davalı sigortadan manevi tazminat istenilmediği halde, bu hususta red kararı verilmesi ve bunun sonucu olarak da davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
D)Davacı … bakımından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de; somut olayda davacının eşi olan diğer davacının kaza nedeniyle belinin kırıldığı, % 49 işgücü kaybının oluştuğu, sol kolu ve elini kullanamaz hale geldiği ve bu suretle ömür boyu sakat kaldığı dikkate alındığında, davacının eşi olan kazazedenin etkisi ömür boyu devam edecek şekilde meydana gelen ağır yaralanması ve kaybının eşinin manevi değerlerini bozucu bir durum olarak kabulü ile davacı eş bakımından da belirlenecek uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu istemin reddi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sürücü ve işleten vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sürücü ve işleten vekili ve davacılar vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün anılan davalılar ve davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ile davacılara geri verilmesine 21.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.