YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2761
KARAR NO : 2010/5716
KARAR TARİHİ : 21.06.2010
MAHKEMESİ :Gaziosmanpaşa Asliye 3. Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı … ve … vekili ile davalı … A.Ş. vekilince ve katılma yolu ile davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi. Gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, asıl ve birleştirilen davada, davalıların sürücüsü, işleteni, Zorunlu ve İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortacıları oldukları aracın müvekkillerinin oğlu …’na tam kusurlu olarak ve kırmızı ışıkta geçtiği sırada çarparak yaraladığını, oğullarının sakat kaldığını, bu suretle zarar gördüklerini ileri sürerek, 40.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden reeskont faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sürücü ve işleten vekili, kusursuz olduklarını ve istemlerin fazla olduğunu savunmuştur.
Davalı Güven Sigorta A.Ş. vekili, poliçe limiti ve kusur oranında sorumlu olduklarını, temerrüde düşürülmediklerini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili, birleştirilen davada ihtiyari mali sorumluluk sigortası olduklarını, zorunlu mali sorumluluk sigortası limiti aşılmadığı için kendilerinin sorumlu olmadıklarını savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 23.364,79 TL maddi tazminatın davalı sürücü ve işleten ile davalı Güven Sigorta A.Ş.’den tahsiline, 1.000,00 TL davacı … ve 2.000,00 TL küçük … için manevi tazminatın ise davalı sürücü ve işletenden yasal faizleriyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … ve … vekili ile davalı … A.Ş. vekilince ve katılma yolu ile davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme kararı davacılar vekiline 02.12.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, hüküm davacılar vekilince 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 05.01.2010 tarihinde, diğer temyizlere cevap niteliğindeki dilekçesi ile karar temyiz edilmiştir. Davacılar vekilinin bu dilekçesinin katılma yolu ile temyiz dilekçesi olarak değerlendirilebilmesi mümkün olabilecek ise de bu dilekçenin temyiz defterine kaydı yapılmadığı gibi, temyiz harcı da yatırılmamıştır. Bu durumda, usulüne uygun ve süresinde bir temyiz başvurusu bulunmadığından, HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar … ve … Vekilinin temyizine gelince, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazların reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan asıl davaya ilişkin hükmün onanması gerekmiştir.
3-Birleştirilen davadaki davalı … A.Ş. vekilinin temyizine gelince, mahkeme kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere, kararda birleştirilen davadaki ihtiyari mali sorumluluk sigortası olan davalı … A.Ş. hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan asıl davada verilen kararının ONANMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleştirilen davanın davalısı … A.Ş. veklinin temyiz itirazlarının kabulüyle, birleştirilen davaya ilişkin kararın davalısı … A.Ş. yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.188,65 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar … ve …’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 21.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.