Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/201 E. 2010/292 K. 22.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/201
KARAR NO : 2010/292
KARAR TARİHİ : 22.01.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada … Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ve Fethiye 2. Sulh Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Dava, telefon abonelik sözleşmesine dayalı alacağın tahsili, olmadığında Fethiye İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 2006/78 sayılı kararına ilişkin itirazların kabulü istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mah. S.), davacı tarafın tüketici olmadığı ve davanın niteliğinin itirazın iptali davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesince ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve
elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; davacı olan satıcı, davalı tüketiciden telefon abonelik sözleşmesine dayalı alacağının tahsiline, olmadığında Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptalini istemiştir. 4077 Sayılı Kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsamaktadır. Buna göre tüketicinin davalı konumunda olması, işlemi Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamından çıkarmamaktadır. Yine 4077 Sayılı Kanunun 22/5. maddesinde, Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı itirazın Tüketici Mahkemesine yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın Fethiye 3. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Fethiye 3. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.