YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1846
KARAR NO : 2010/2950
KARAR TARİHİ : 01.04.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın atiye bırakılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalılardan …’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait 5 adet taşınmazı diğer davalı …’ya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılardan … davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece tasarrufların mal kaçırma amacı ile yapılması nedeniyle dava konusu 252 ada 31 sayılı parsel üzerindeki 2 nolu mesken, 726 ada 79 sayılı parsel üzerindeki 7 nolu mesken ve 944 ada 257 sayılı parsel üzerindeki 14 nolu meskenin satışlarına ilişkin tasarrufların takibe konu alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak iptaline, 675 ada 1 sayılı parsel üzerindeki 9 ve 11 nolu işyerleri ile ilgili davanın atiye bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına, davaya konu edilen 726 ada 79 sayılı parsel üzerindeki 7 nolu bağımsız bölüm ile 944 ada 257 sayılı parsel üzerindeki 14 nolu bağımsız bölümün tapuda gösterilen satış bedeli ile bilirkişiler tarafından belirlenen gerçek değerleri arasında bir mislini aşan fahiş fark bulunmasına ave kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılardan …’nın aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için tasarrufu yapan kişinin borçlu olması ve hakkında icra takibinin yapılması gerekir. Somut olayda dosyadaki tapu kayıtlarına göre davaya konu edilen taşınmazlardan 252 ada 31 sayılı parsel üzerindeki 2 nolu meskenin borçlu davalı tarafından değil dava dışı … tarafından 4.9.2003 tarihinde davalı …’ya satılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava konusu 252 ada 31 sayılı parsel üzerindeki 2 nolu meskenin borçlu davalı … tarafından davalı …’ya satılıp satılmadığının tapu sicil müdürlüğü nezdinde araştırılarak Nevin tarafından yapılmış bir satış yoksa bu parsel ile ilgili davanın reddi gerekirken yazılı olduğu üzere bu parsel ile ilgili olarak da davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi 675 ada 1 sayılı parsel üzerindeki 9 ve 11 nolu işyerleri ile ilgili olarak davacı taraf davasını atiye terk ettiğine göre HUMK.nun 185/1 maddesi uyarınca davalı …’nın muvafakatinin açıkça sorularak muvafakat etmediği takdirde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda haklılık durumlarına göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde bir işlem yapılmaması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’nın dava konusu 726 ada 79 sayılı parsel üzerindeki 7 nolu, 944 ada 257 sayılı parsel üzerindeki 14 nolu bağımsız bölümler ile ilgili temyiz itirazlarının reddine ve bu taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 252 ada 31 sayılı parsel üzerindeki 2 nolu mesken ile 675 ada 1 sayılı parsel üzerindeki 9 ve 11 nolu işyerlerine ilişkin temyiz
itirazlarının kabulü ile bu taşınmazlar yönünden hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 46,23 TL kalan onama harcının davalı …’dan alınmasına 1.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.