YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1514
KARAR NO : 2011/1859
KARAR TARİHİ : 03.03.2011
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı (alacaklı) vekili, Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2008/16305 Esas sayılı dosyasında 11.03.2009 günlü haczin yapıldığı iş yerinin borç ve takip tarihinden sonra kısa aralıklarla üç kez el değiştirdiğini, borçlu ve üçüncü kişinin organik bağ içinde aynı alanda faaliyet gösterdiğini, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığını, öte yandan iş yeri devri ile ilgili İİK’nun 44. madde gereklerinin yerine getirilmediğini, BK’nun 179. maddesi gereğince devralanın da işletmenin borçlarından sorumlu olduğunu, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (üçüncü kişi ve borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin yapıldığı yerin borçlunun eski adresi olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı, burada takibin kesinleşmesinden sonra sıra ile davada taraf sıfatı bulunmayan … Konfeksiyon Ltd. Şti. ve … Giyim Konfeksiyon Ltd. Şti. ile üçüncü kişi …Büyük Mağazacılık …nin faaliyete başladığı, bu işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı yapıldığı, haczin
İİK’nun 96. maddesine göre yapılması gerekirken 99. maddenin uygulanmasının ispat yükünü değiştirmeyeceği, İİK’nun 44. BK’nun 179. maddesi gereğince devralan şirketlerin işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlayamadığı “ gerekçesi ile üçüncü kişiye karşı açılan davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir.
Hükmün tarihinden sonra 29.12.2009‘da alacaklı vekilinin borcun haricen ödendiği yönünde bayanda bulunduğu ve aynı gün takip dosyasının infazen işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Gelişen bu yeni durum karşısında konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir
SONUÇ :Davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.