Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2010/1282 E. 2011/498 K. 27.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1282
KARAR NO : 2011/498
KARAR TARİHİ : 27.01.2011

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün miktar itibariyle kesin olduğundan temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş; ek karar süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (üçüncü kişi) vekili, Ereğli 1.İcra Müdürlüğü’nün 2007/3382 Esas sayılı dosyasında yapılan 17.04.2008 günlü hacze konu mahcuzların kendisine ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığına belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin uygulandığı iş yerinin davacı adına kayıtla olduğu, üçüncü kişi ve borçlu arasında baba oğul ilişkisinin bulunduğu ancak aralarında ticari ortaklık olmadığı, mahcuzların davacıya ait olduğu“ gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş, Mahkemece 09.11.2009 günlü ek kararla “verilen karar, miktar itibarı ile kesin olduğundan” temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş; ek karar, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
İstihkak davalarında dava değeri alacak miktarı (takip çıkış miktarı) ile hacizli malın değerinden hangisi az ise ona göre belirlenir.
Somut olayda dava değeri, takip çıkış miktarı olan 4.116,10.-TL’dir. 2009 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararlar, dava değeri 4.030,00.-TL’sı ve üstünde ise temyiz edilebilir.Bu durumda verilen karar miktar itibarı ile kesin değildir.Bu nedenlerle Mahkemece verilen 09.11.2009 gün, 142-192 sayılı temyiz başvurusunun reddine yönelik ek kararın bozularak kaldırılması ile esasa yönelik yapılan incelemede;
Dava konusu haciz,aynı zamanda ödeme emrinin de tebliğ edildiği, takip ve bono adresinde yapılmıştır.
İİK’nun 8/son maddesi uyarınca, aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağına göre, takip borçlusunun haciz mahallinde iken kaçtığı tespit edilmiştir.
Üçüncü kişi ile borçlu arasında baba oğul ilişkisi bulunmaktadır.
Tarafların ticari faaliyetlerini aynı iş yerinde birlikte sürdürdüklerinin ve alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yaptıklarının kabulü gerekir.
Davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulü yönünde yazılı biçimde karar verilmesi isabetli değildir.
Kabule göre de; nispi karar ve ilam harcının dava değeri olan 4.116.10.-TL üzerinden hesaplanması gerektiğinin dikkate alınmaması hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 27.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.